Allah’a hamd olsun.
Yüce Allah şöyle dedi: “De ki: Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. Azap size gelmeden önce Rabbinize dönün ve O’na teslim olun. Sonra size yardım edilmez.” (Zümer 53-54)
Sorunuz bize ulaşmış ve başta namazı terk etmeniz dahil tüm yasakları yapmanıza rağmen tövbe edip Allah'a dönme konusundaki azminiz çok sevindirici bir husustur. Ey azimli genç kardeşimiz! Size tövbe kapısı açıktır, önceki iki ayette anlatılanları dikkatlice düşünün, biz de inşallah nasıl tövbe edeceğinizi açıkça gösteren pratik adımlardan bahsedeceğiz:
Tövbe kelimesi; derin çağrışımları olan büyük bir kelimedir. Pek çok kişinin sandığı gibi, sözlü ifadeden ibaret olup sonrasında günaha devam etmek değildir. Yüce Allah’ın şu sözünü bir düşün: “Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra da O’na tövbe edin” (Hud 3),
Görüldüğü gibi tövbe, af dilemeden öte bir husustur. Bu konu çok önemli olduğu için birtakım şartları vardır. Alimlerin ayet ve hadislerden çıkardıkları bu şartlar şöyledir:
1-Günahı Hemen Bırakmak
2-İşlenen Günahtan Dolayı Pişmanlık Duymak
3-Günahı Tekrarlamamak Üzere Azimli Olmak
4-Zulmedilen Kişilere Haklarını İade Etmek veya Onlardan Beraat Talep Etmek
Samimi tövbenin başka hususlarını da unutmamak gerekir:
Birincisi: Günahı bırakmak sadece Allah rızası için olup başka bir sebep için olmamalıdır. Günaha gücün yetmemesi veya insanların konuşmalarından çekinmek gibi etkenlerden dolayı olmaması gerekir.
Günahı insanlar arasındaki konumu ve saygınlığını korumak için veya işten çıkarılma korkusundan dolayı bırakan kişi Allah için bırakmış sayılmaz.
Aynı şekilde günahı sağlığını ve gücünü korumak için bırakan kişi, Allah için bırakmış sayılmaz. Bulaşıcı hastalıktan dolayı zinayı bırakmak samimi bir tövbe kapsamına girmez.
İflas ettiği için kişinin içki ve uyuşturucu kullanmayı bırakması tövbe sayılmaz.
İradesi dışında oluşan engellerden dolayı bir günahı işlemekten aciz olan kişi tövbe etmiş sayılmaz. Konuşma becerisi kaybedildiği için yalan söylememek, cinsel güç kaybedildiği için zina yapmamak, el ve ayak kaybedildiği için hırsızlık yapmamak; tövbe sayılmaz. Bilakis böyle bir kimsenin yaptığı günahlardan pişmanlık duyması gerekir. Nebi s.a.v şöyle dedi: “Tövbe, pişmanlıktır”. (Ahmed, İbn Mâce, Sahihul Cami)
İkincisi: Günahın kötülüğünü ve zararını hissetmek gerekir.
Bu demektir ki samimi tövbe sahibi; geçmiş günahlarını hatırladığında zevk ve mutluluk duyamaz, gelecekte o günahlara tekrar dönmeyi isteyemez.
İbnü'l-Kayyim r.h; ‘El Da’ ve el Deva e el Fevaid’ adlı kitabında da günahların pek çok zararlarından bahseder, bazıları şöyledir:
İlimden mahrum kalmak, kalpte yalnızlık, işlerin zorlaşması, bedenin zayıflığı, itaatten mahrum kalmak, bereketin yok olması, başarının olmayışı, göğsün darlığı ve kötülüklerin meydana gelmesi, günahlara alışkınlık oluşması, günahkarın Allah katında aşağılanması, onun insanlar nezdinde aşağılanması - hayvanların onu lanetlemesi – kalbin mühürlenmesi ve lanetin kapsamına girilmesi – duasının kabul olmasının engellenmesi, karada ve denizde bozgunculuk ve fesadın yayılması, kıskançlığın yok olması, utanmanın ortadan kalkması, nimetlerin yok olması, azabın vuku bulması, günahkarın kalbinde korku oluşması, şeytanın esaretine düşmesi, hayatının kötü bir son ile sona ermesi, Ahirette azap görmesi...
Günahların zararlı etkilerine ilişkin bu bilgi, günahlardan tamamen kaçınmanızı sağlar çünkü bazı insanlar aşağıdaki nedenlerden dolayı bir günahtan diğerine geçebilir:
-Yükümlüğünün Daha Hafif Olduğunu Düşünmek
Çünkü nefis kişiye daha fazla meyleder ve ona olan şehveti kuvvet kazanır.
Veya bir günahın şartları, diğerine göre daha kolaydır. Diğer günah hazırlık gerektirirken bu günah daha ulaşılabilirdir ve sebepleri mevcuttur.
Çünkü kişinin akranları ve arkadaşları bu günahı işlemeye devam ederler ve onlardan ayrılmak onun için zordur.
Çünkü belirli bir günah, ona arkadaşları arasında prestij ve statü kazandırabilir, bu statüyü kaybetmek istemez, dolayısıyla günaha devam etmek ister.
Üçüncüsü: Tövbeye acele etmelisiniz. Çünkü tövbeyi geciktirmek, tövbeyi gerektiren başlı başına bir günahtır.
Dördüncüsü: Geçmişte size vacip olan Allah’ın haklarını mümkün olduğu kadarıyla telafi edin. Örnek: Vermediğiniz zekatlar verin, zira bunda fakirlerin de hakkı vardır.
Beşincisi: Bulunduğunuz yer, tekrar günah işlemenize sebep olacaksa günahın bulunduğu yerden ayrılmanız gerekir.
Altıncısı: Günah işlemeye yardım eden kişilerden uzak durmak gerekir. Yüce Allah şöyle dedi: “O gün Allah’a karşı gelmekten sakınanlar dışında, dostlar birbirine düşman olurlar.” (Zuhruf 67) Kötü arkadaşlar, kıyamet gününde birbirlerine lanet edeceklerdir. O halde sen ey tövbe eden! Onlardan ayrıl, onları reddet, onlardan uzaklaş! Şayet onları doğruya davet etmeye gücün yetmiyorsa başkalarını onlara karşı uyar! Şeytanın seni ayartmasına izin verme. Bu nedenle, zayıf olduğunu ve direnemeyeceğini bildiğiniz halde şeytanın seni kandırmasına izin verme!
Kişinin eski arkadaşlarla olan ilişkilerini yeniden tesis ederek günaha geri döndüğü birçok durum vardır.
Yedincisi: Elinizde bulunan sarhoş edici maddeler, ud ve flüt gibi eğlence aletleri, haram olan resim ve filmler, ahlak dışı hikâyeler, heykeller vb. gibi haram olan şeyleri yok etmeniz gerekir. Bunların kırılması, yok edilmesi veya yakılması gerekir.
Tövbe edenin, cahiliyet dönemden kalma tüm kıyafetlerini istikamet eşiğinde çıkarması meselesi mutlaka yaşanmalıdır ve söz konusu haram olan şeyleri tövbe edenlerin yanında bulundurmanın onların nüksetmelerine, tövbeden geri dönmelerine sebep olduğuna; hidayete erdikten sonra tekrar dalalete düşmelerine yol açtığına dair pek çok hikâye vardır. Allah'tan sebat dileriz.
Sekizincisi: Salih ve dürüst dostlar arasından size nefsine yardım edecek, kötü dostlara alternatif olacak arkadaşlar seçmeniz gerekir. Şeytanın size geçmişi hatırlatmaya fırsat bulmaması için zikir ve ilim meclislerine katılmak, vakitleri faydalı şeylerle doldurmak gerekir.
Dokuzuncusu: Haram gıdalarla gelişmiş bedeni arındırmak gerekir, bu da enerjinizi Allah'a itaat için harcamak ve helal rızıkları edinmekle olur.
Onuncusu: Çokça iyilikler yapmak gerekir çünkü iyilikler kötülükleri giderir.
Eğer tövbe konusunda samimi iseniz o zaman geçmişte yaptığınız tüm kötülüklerin iyiliklere dönüşeceğine dair müjdeler olsun. Yüce Allah şöyle dedi: “Onlar, Allah ile beraber başka bir ilâha kulluk etmeyen, haksız yere, Allah’ın haram kıldığı cana kıymayan ve zina etmeyen kimselerdir. Kim bunları yaparsa ağır azaba uğrar. Kıyamet günü onun azabı kat kat artırılır ve horlanmış olarak orada ebedî kalır. Ancak tövbe edip de inanan ve salih amel işleyenler başka. Allah işte onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Furkan 68)
Allah'tan bu sözlerin size fayda vermesini ve kalbinizi hidayet etmesini diliyoruz. O halde şimdi kalkın, kelime-i şehadeti getirin, kendinizi temizleyin ve Allah'ın size emrettiği gibi namaz kılın, farzları yerine getirin ve haramları terk edin. Başka bir şeye ihtiyacınız olduğu anda size yardımcı olmaktan mutluluk duyarız.
Allah, bizi ve sizi sevdiği ve razı olduğu şeyleri yapmaya muvaffak kılsın! Allah’tan hepimizi bağışlamasını dileriz. Çünkü O tövbeleri kabul edendir, Rahimdir.
En iyisini Allah bilir.