Allah’a ve Resulüne inanan bir erkeğin, kendisine helal olmayan veya mahrem olmayan bir kadının eliyle temas etmesi caiz değildir. Bunu yapan, kendine zulmetmiş olur. Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
“Birinizin başına demirden bir iğne saplanması, ona helal olmayan bir kadının elini tutmasından daha hayırlıdır.”
El sıkışmak, hatta eldiven veya elbisenin üzerinden dahi olsa caiz değildir. Bu konuda nakledilen rivayetler zayıftır.
Kadınlarla El Sıkışmanın Hükmü
Soru: 21183
Bir erkek ile, kendisine haram olan ya da mahrem olmayan bir kadın arasında el sıkışmanın hükmü nedir? Dört imam ve çoğunluğun görüşü nedir?
Cevap özeti
Cevap metni
İçerik
Kadınlarla El Sıkışmanın Hükmü
Allah’a ve Resulüne iman eden bir erkeğin, kendisine haram olan veya mahrem olmayan bir kadınla el ele tutuşması caiz değildir. Bunu yapan, aslında kendi nefsine zulmetmiş olur.
Ma‘kal bin Yesâr’dan rivayet edildiğine göre Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
“Birinizin başına demirden bir iğne saplanması, kendisine helal olmayan bir kadının elini tutmasından daha hayırlıdır.”
(Bu hadis, Et-Tebarani’nin “El-Kebir” adlı eserinde geçer ve hadis âlimi el-Albani tarafından “sahih” olarak tasnif edilmiştir.)
Bu hadis tek başına, insanı kadınlara dokunmanın neden olduğu şehvet ve fitneden korumaya sevk etmesi ve Allah’ın emrine tam itaat edilmesi gerektiğini göstermesi açısından yeterlidir.
Validemiz Aişe r.a şöyle demiştir:
“Mümin kadınlar Rasulullah’a hicret ettiklerinde, Allah’ın şu ayeti sebebiyle sınanırlardı:
“Ey Peygamber! Mü’min kadınlar, Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleriyle ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemek, hiçbir iyi işte sana karşı gelmemek konusunda sana biat etmek üzere geldikleri zaman, biatlarını kabul et ve onlar için Allah’tan bağışlama dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Mumtehine, 12)
Aişe validemiz devam eder: ‘Bu yemini kabul eden kadınlar, Peygamberimiz tarafından sadece sözle biat edilir; onun eli hiç kadın eliyle temas etmedi.’
(Buhari ve Müslim rivayet etmişlerdir.)
Mümin kadınlardan bu hususları ikrar eden imtihanı geçmiş sayılırdı. Bunun üzerine Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem onlara çıkın size beyat ettim. Vallahi, Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’in eli hiçbir kadına değmemiştir. Onun beyatı sadece konuşmayla gerçekleşmiştir. (Buhari, Muslim)
Urve’den rivayet edildiğine göre, Âişe kendisine kadınların bey‘atından söz ederek şöyle demiştir:
“Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem, eliyle hiçbir kadına asla dokunmamıştır. Ancak, onlardan sözlü olarak bey‘at alır; bey‘at aldıktan sonra onlara, ‘Git, senden bey‘at aldım.’ derdi.” (Müslim, 1866)
Bütün insanlığın en hayırlısı, kıyamet günü Âdemoğullarının efendisi olan bu günahsız (ma‘sûm) Peygamber, kadınlara el sürmemiştir. Üstelik bey‘atın aslı, el ile yapılması iken… Peki, onun dışındaki erkekler ne yapmalıdır?
Ümeyme binti Rukayka (radıyallahu anhâ) şöyle rivayet etmiştir: Resûlullah s.a.v buyurdu ki: “Ben kadınlarla musafaha etmem.” (Nesâî, 4181; İbn Mâce, 2874; el-Elbânî, Sahîhu’l-Câmi‘, 2513)
Peki, elbise veya benzeri bir örtü üzerinden musafaha caiz midir?
Örtü üzerinden dahi olsa musafaha caiz değildir. Bu konuda rivayet edilen hadis zayıftır:
Ma’kal b. Yesâr’dan rivayet edilmiştir ki: “Nebi s.a.v, kadınlarla elbise üzerinden musafaha ederdi.” (Taberânî, el-Evsat, 2855)
Heysemî dedi ki: “Bunu Taberânî, el-Kebîr ve el-Evsat’ta rivayet etmiştir. Senedinde Atâb b. Harb vardır, o da zayıftır.” (Mecmau’z-Zevâid, 6/39)
Veliyyüddîn el-Irâkî şöyle demiştir:
“Âişe’nin (radıyallahu anhâ) ‘Kadınlarla sözle bey‘at ederdi.’ sözünün anlamı, yalnızca söz ile, el tutmadan ve musafaha olmadan bey‘at etmesidir. Bu da gösterir ki erkeklerin bey‘atı, el tutma ve musafaha ile birlikte sözle olur. Âişe’nin (radıyallahu anhâ) anlattığı bu durum, bilinen bir uygulamadır.
Bazı müfessirler, Peygamber Efendimiz’in bir kap su istediğini, elini ona daldırdığını, ardından kadınların da ellerini daldırdıklarını söylemişlerdir. Bazıları ise elinde Katri kumaşından bir örtü varken musafaha ettiğini, bir başka rivayette ise onun yerine Ömer’in (radıyallahu anh) kadınlarla musafaha ettiğini nakletmişlerdir. Fakat bunların hiçbiri sahih değildir; özellikle sonuncusu hiç doğru değildir. Zira Ömer, Resûlullah’ın yapmadığı bir şeyi nasıl yapabilir?” (Tahrîru’t-Tesrîb, 7/45)
Şeyh İbn Bâz (rahimehullah) şöyle demiştir:
“Doğru olan, örtü üzerinden musafaha yapmanın da mutlak olarak yasak olduğudur. Bu, Peygamber Efendimiz’in ‘Ben kadınlarla musafaha etmem.’ hadis-i şerifinin umumuna uymak ve fitneye giden yolları kapatmak içindir.” (Hâşiye Mecmûatu Resâil fi’l-Hicâb ve’s-Sufûr, s. 69, ihtisarla)
Yaşlı kadınla musafaha etmenin hükmü
Aynı şekilde, yaşlı kadınlarla musafaha etmek de umumî nasslar gereği haramdır. Bu konuda gelen mübah kılıcı rivayetler zayıftır:
Zeylaî şöyle demiştir: ‘Ebû Bekir, yaşlı kadınlarla musafaha ederdi’ rivayeti nakledilmiştir.” Derim ki: Bu da gariptir. (Nasbu’r-Râye, 4/240)
İbn Hacer ise: “Bunu bulamadım.” demiştir. (ed-Dirâye, 2/225)
Dört mezhebin görüşleri
- Hanefî Mezhebi:
İbn Nüceym şöyle demiştir: “Bir erkeğin, şehvetten emin olsa bile yabancı kadının yüzüne veya eline dokunması caiz değildir; çünkü bu haramdır ve bir zaruret de yoktur.” (el-Bahru’r-Râik, 8/219) - Mâlikî Mezhebi:
Muhammed b. Ahmed (Aleş) şöyle demiştir: “Yabancı bir erkeğin, yabancı bir kadının yüzüne veya ellerine dokunması caiz değildir. Dolayısıyla arada örtü olmaksızın elini onun eline koyması caiz değildir. Âişe (radıyallahu anhâ) demiştir ki: ‘Peygamber s.a.v hiçbir kadına elini tutarak bey‘at etmemiştir. Onların bey‘atı yalnızca söz ile olurdu.’” (Menha’l-Celîl, 1/223) - Şâfiî Mezhebi:
Nevevî: “Bunun hiçbir durumda dokunması caiz değildir.” (el-Mecmû‘, 4/515)
Veliyyüddîn el-Irâkî: “Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’in eli, eşleri ve cariyeleri dışında hiçbir kadının eline değmemiştir; ne bey‘atta ne başka bir şeyde. O’nun masumiyeti ve kendisinde şüphe bulunmamasına rağmen bunu yapmamış olması, başkasının yapmaması daha evladır. Zira bundan sakınması haram olduğu içindir. Bu, onun için bir özel ruhsat olarak da sayılmamıştır. Fukahâ, kadının yüz gibi avret olmayan yerlerine bile dokunmanın haram olduğunu söylemiştir; bu konuda bakmakla ilgili ihtilâf olsa bile dokunmak bakmaktan daha kesin şekilde haramdır. Ancak zaruret hâli istisnadır; meselâ tedavi, kan alma, diş çekme, göz damlası sürme gibi işleri yapacak kadın bulunmazsa, erkek zaruret miktarınca yapabilir.” (Tarhu’t-Tesrîb, 7/45-46) - Hanbelî Mezhebi:
İbn Muflih der ki: “Ebû Abdullah’a (yani İmam Ahmed’e) bir erkeğin kadına musafaha etmesi soruldu. ‘Hayır.’ dedi ve bu konuda çok sert davrandı. ‘Peki, elbisesiyle musafaha etse?’ denildi. ‘Hayır.’ dedi… Tahrîmi, Şeyh Takyüddîn (İbn Teymiyye) de tercih etmiştir. Bunun sebebi, dokunmanın bakmaktan daha etkili olmasıdır.” (el-Âdâbu’ş-Şer‘iyye, 2/257)
Allah en iyi bilendir.
Kaynak:
İslam Soru-Cevap Sitesi