Allah’a hamd olsun.
Hamd, yalnızca Allah'adır.Birincisi:
Anne ve babaya duâ etmenin rızık getireceğine dâir, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'den bir hadis bilmiyoruz. Aslı bilinmediği için bu hadisi, Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'e nisbet etmek, onu mesaj olarak başkalarına aktarmak ve insanlar arasında yaymak câiz değildir.
Bu konuda (34725) nolu sorunun cevabına bakabilirsiniz.
Bu hadisi yayan, fakat daha sonra hadisin aslının olmadığını öğrenen, yukarıdaki soruyu soran kardeşin Allah'tan bağışlanma dilemesi, bilgisi olmayan bir konuda acele ederek yaydığı sözden dolayı Allah'a tevbe etmesi ve bu hadisi mesajla yolladığını zannettiği insanlara, hadisin, Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in sünnetinde hiçbir aslının olmadığını onlara haber vermesi gerekir.
Daha faydalı bilgi edinmek için (66273) nolu sorunun cevabına bakabilirsiniz.
Bu anlamda veya buna yakın anlamda bir hadis bulabildik. O hadis de şudur:
Ahmed b. Halid eş-Şeybânî'den, o, Hasan b. Muhammed el-Berrîden, o, Yezîd b. Utbe b. el-Muğîre en-Nevfelî'den, o da Hasan Basrî'den naklettiklerine göre Hasan Basrî şöyle demiştir:
"Enes b. Mâlik'i -Allah ondan râzı olsun- şöyle derken işittim:
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:
إِذَا تَرَكَ الْعَبْدُ الدُّعَاءَ لِلْوَالِدَيْنِ، فَإِنَّهُ يَنْقَطِعُ عَلَى الْوَلَدِ الرِّزْقُ فِي الدُّنْيَا. [رواه ابن الجوزي في الموضوعات]
"Kul, ana-babasına duâ etmeyi terk ederse, dünyada evladın rızkı kesilir."[1]
İbn-i Cevzî -Allah ona rahmet etsin- hadisi naklettikten sonra şöyle demiştir:
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'den böyle bir hadis sahih olarak gelmemiştir.
Hadis uydurmakla itham edilen kişi, el-Cuveybârî'dir. Adı; Ahmed b. Halid'dir.Onu dedesine nisbet etmişlerdir.Çünkü kendisi, Ahmed b. Abdullah b. Halid'dir. Bununla haram olduğu halde tedlis'i kasdettiler."
El-Cuveybârî, hadis uydurmakta meşhur birisidir.
Nitekim İmam Zehebî -Allah ona rahmet etsin- onun hakkında şöyle demiştir:
"el-Cuveybârî, yalanıyla misal verilen kimselerden birisiydi."[2]
İkincisi:
Ana ve babaya iyilik, rızkın sebeplerindendir.Çünkü rızkın bol ve geniş olmasının sebeplerinden birisi, sıla-i rahimdir, onun en yüksek mertebesi de anne ve babaya iyiliktir.
Bedreddîn el-Aynî -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:
"Anne ve babaya iyilik, en büyük sıla-i rahim'dir."[3]
Değerli âlim Muhammed b. Salih el-Useymîn -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:
"Rızkın sebeplerinden bazıları şunlardır: Sıla-i rahim, ana-babaya ve yakın akrabaya iyiliktendir. Çünkü Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:
مَنْ أَحَبَّ أَنْ يُبْسَطَ لَهُ فِي رزقِهِ، وَأَنْ يُنْسَأَ لَهُ فِي أثَرِه فَلْيَصِلْ رَحِمَه. [متفق عليه]
"Kim rızkının bol olmasınıve ecelinin gecikmesiniistiyorsa,akrabasını görüp gözetsin."[4],[5]
Anne ve babaya duâ etmek, onlara iyilikten ve özellikle de vefâtlarından sonra onlara güzel davranmak sayılır.
Bu itibarla -özellikle bir delil geldiği için değil-, kişinin, anne ve babasına duâsı, onun rızkının artmasının ve bereketli olmasının sebeplerinden olması ümit edilir.
Bu konuda daha faydalı bilgi edinmek ve rızkın artmasına vesile olan şer'î sebepleri öğrenmek için (190097) nolu sorunun cevabına bakabilirsiniz.
Allah Teâlâ en iyi bilendir.
[1] İbn-i Cevzî, "el-Mevduât", c: 3, s: 86
[2] Zehebî, "Mîzânu'l-İ'tidâl", c: 1, s: 107
[3] "Umdetu'l-Kârî", c: 22, s: 92
[4] Buhârî ve Müslim
[5] Mecmû' Fetâvâ ve Resâil İbn-i Useymîn", c: 2, s: 97