Allah’a hamd olsun.
İlmî Araştırmalar ve Dâimî Fetvâ Komitesi'nin fetvâlarında şöyle gelmiştir:
"İster yalnızca imam tarafından olsun, ister imama uyan tarafından olsun, isterse hem imam, hem de cemaat tarafından olsun,farz namazlardan sonra ellerin kaldırılmasıyla yapılan duâ sünnet değildir, aksine bu davranış bir bid'attır. Çünkü Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'den ve ashâbından -Allah onlardan râzı olsun- böyle bir şey bize nakledilmemiştir. Bunun dışında yapılan duâya gelince, bu konuda bazı hadislerin vârid olmasından dolayı bunda bir sakınca yoktur." (İlmî Araştırmalar ve Dâimî Fetvâ Komitesi Fetvâları; c: 7, s: 103)
İlmî Araştırmalar ve Dâimî Fetvâ Komitesi'ne:
"Beş vakit namazlardan sonra elleri kaldırarak duâ etmek konusunda, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'den ellerini kaldırdığı sâbit olmuş mudur, yoksa olmamış mıdır? Eğer bu davranış, sâbit olmamış ise, beş vakit namazlardan sonra duâ için elleri kaldırmak câiz midir, değil midir?" Diye sorulmuş, bunun üzerine komite şöyle cevap vermiştir:
"Bildiğimiz kadarıyla Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'den farz namazda selâmdan sonra duâ için ellerini kaldırdığına dâir bir şey sâbit olmamıştır.Farz namazda selâmdan sonra duâ için elleri kaldırmak, sünnete aykırıdır." (İlmî Araştırmalar ve Dâimî Fetvâ Komitesi Fetvâları; c: 7, s: 104)
Yine İlmî Araştırmalar ve Dâimî Fetvâ Komitesi şunu beyan etmiştir:
"Beş vakit farz namazlar, nâfile ve sünnet namazlardan sonra açıktan duâ etmek veya devamlı bir şekilde topluca (cemaatle) duâ etmek, münker (çirkin) bir bid'attır. Çünkü Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'den ve ashâbından -Allah onlardan râzı olsun- duâ için ellerini kaldırdığına dâir bir şey sâbit olmamıştır.Her kim, farz namazlardan veya müekked sünnetlerden sonra topluca duâ ederse, bu konuda ehl-i sünnet ve'l-cemaate aykırı hareket etmiştir. Ehl-i sünnet ve'l-cemaate aykırı hareket eden ve kendisi gibi davranmayı küfürle itham etmek veya onun ehl-i sünnet ve'l-cemaatten olmadığını söylemek, bir kimsenin bilgisizliğinden, dalâlet ve gerçekleri tersyüz etmesinden başka bir şey değildir." (İslâmî Fetvâlar; c: 1, s: 319)
Allah Teâlâ en iyi bilendir.