Çarşamba 27 Rebiüs-Sani 1446 - 30 Ekim 2024
Türkçe

Kıyamet Günü Olayların Sıralanışı

220511

Yayınlama tarihi : 19-06-2024

Gösterimler : 2491

Soru

Kıyametin olaylarının sıralanması, şu şekilde sıralanması mümkün müdür? Diriliş, ardından 50 bin yıl bekleyiş, havuza geliş, mahşer, hesap, kafirlerin cehenneme girmesi, müminlerin ve münafıkların sırat üzerinden geçişi, kulla kulun hesaplaşması ardından cennet. Sıratı geçerken cehenneme düşen kişi münafık olabilir ve sonsuza kadar cehennemde kalabilir veya günahkar bir Müslüman olabilir. Bu sıralama doğru mudur? Ayrıca bir şeyhten ölüm anında şeytanların, ebeveynlerin görünümünde gelip kişiye Yahudilik ve Hristiyanlık gibi dinlere uymasını emrettiklerini duydum. Bu bilgi, doğru mudur?

Cevap metni

Allah’a hamd olsun.

Kıyamet günü gerçekleşecek olayların sıralamasını alimlerin bildirdiğine göre şu şekilde olacaktır:

1- İnsanlar kabirlerinden dirilip toplanma yerine gidecekler ve uzun bir süre ayakta bekleyecekler. Bu süre boyunca durumları zorlaşacak, susayacaklar ve korku içinde olacaklar. Bu, uzun beklemenin ve hesabın kesinliğinin bilincinde olmalarından kaynaklanacaktır.

2- Bekleme süresi uzadığında, Allah ilk olarak peygamberi Muhammed'in (s.a.v.) havuzunu hazırlayacak. Bu havuz, kıyamet alanının bir kısmında bulunacak ve insanların uzun bir süre boyunca Allah'ın huzurunda durdukları yerde olacak. Eğer bir kişi hayatı boyunca dininde değişiklik yapmaz ve sünnet üzere ölürse, havuzdan içmesine izin verilecek ve bu, Rasulullah’ın havuzundan içmesiyle ilk güven verici durum olacaktır. Daha sonra her peygamberin havuzu kurulacak ve onun ümmetinin salih insanlar içirilecek.

3- Sonra insanlar uzun bir süre ayakta duracaklar ve şefaat-ı uzma (büyük şefaat)-Resulullah’ın şefaati- gerçekleşecek. Bu büyük şefaat ile Allah'ın yaratıklarının hesabını hızlandırılacaktır. Bu şefaatle alakalı meşhur olan uzun hadiste şu şekilde geçmektedir: Allah'a hesabın hızlandırılmasını isteyen bir grup, peygamberleri dolaşacaklardır. İlk önce Adem sonra Nuh sonra İbrahim ve diğer peygamberlere gelecekler en sonunda da Peygamberimiz Muhammed'e (s.a.v.) gelince, insanlar durumlarını anlatacaklar ve hesabın hızlandırılması için dua etme talebinde bulunacaklar. Peygamberimiz (s.a.v.) dua isteklerini kabul edecek ve Allah'a büyük şefaatini yapmak üzere secdeye kapanıp rabbinden talepte bulunacak. Bundan sonra Allah (c.c) Resulullah’a şöyle seslenecektir: “Ey Muhammed kafanı kaldır, iste verileceksin, şefaat et şefaatin kabul edilecektir.”

4- Bu noktadan sonra amellerin arzı/sunumu başlayacak.

5- Ardından hesap görülecek.

6- İlk hesap sonrası, siciller (amel defterleri) saçılacak. İlk hesap, tartışma ve mazeretlerin olduğu bir durum olacak. Sonra siciller saçılacak ve iyi amel işleyenler sicilleri sağ taraftan, kötü amel işleyenler ise sicilleri sol taraftan verilecek ve sicillerin okunması başlayacak.

7-Sicillerin okunmasından sonra, mazeretlerin kesilmesi ve huccetin ikame edilmesi için kitapların okunmasıyla bir hesap olacak.

8- Ardından, teraziler kurulacak ve ameller ölçülecek.

9- Amelleri tartma işleminden sonra insanlar gruplara ve çiftlere ayrılacaklar. Çiftler, benzer şekillerin bir araya gelmesi anlamına gelir. Peygamberlerin sancakları kaldırılacak ve insanlar kendi türlerine göre sancaklar altında toplanacaklar. Zalimler ve kafirler de çiftler olarak toplanacaklar.  " Allah, meleklere şöyle emreder: “Zulmedenleri, eşlerini ve Allah’ı bırakıp da tapmakta olduklarını toplayın " /Saffat 22-23) ayetlerinde belirtildiği gibi, benzer şekillerin bir araya getirilmesi anlamına gelir. Müşrik alimler müşrik alimlerle, zalim kişiler zalimlerle, inkâr edenler inkâr edenlerle bir araya gelecek ve bu şekilde haşredilecektirler.

10- Sonra Allah (c.c), cehennemden önce her yeri karanlık yapacak -Allah'a sığınırız- ve insanlar, kendilerine verilen ışıklarla ilerleyecekler. Bu topluluk içinde münafıklar da olacak. Ancak onlar karanlıkta olacaklar. Sonra ışıklarıyla yürürlerken, ayette geçen duvar kurulacak: Münafık erkeklerle münafık kadınların, iman edenlere, “Bize bakın ki sizin ışığınızdan biz de aydınlanalım” diyecekleri gün kendilerine, “Arkanıza (dünyaya) dönün de bir ışık arayın” denilecektir. Derken aralarına kapısı olan bir sur çekilir. Bunun iç tarafında rahmet, onlar (münafıklar) tarafındaki dış cihetinde ise azap vardır.(Münafıklar) mü’minlere şöyle seslenirler: “Biz de (dünyada) sizinle beraber değil miydik?” (Mü’minler de) derler ki: “Evet, fakat siz kendinizi yaktınız. Başımıza musibetler gelmesini gözlediniz, şüphe ettiniz. Allah’ın emri gelinceye kadar kuruntular sizi aldattı. O çok aldatıcı (şeytan) Allah hakkında da sizi aldattı.” (Hadid/13-14). Bu sırada Allah, müminlere ışık verecek, böylece onlar sıratı görebilecekler. Ancak münafıklar ışık almayacaklar, onlar kâfirlerle birlikte cehenneme doğru sürükleneceklerdir. Allah bizi korusun.

11- Sonra peygamberimiz Muhammed (s.a.v.) önce gelir ve sırat üzerinde olur. Allah'a, kendisi ve ümmeti için dua eder: "Ey Allahım, selamet ver, selamet ver." Sonra peygamberimiz (s.a.v.) ve ümmeti sırat üzerinden geçer. Herkes ameline göre geçer ve herkesin ameline göre ışığı olur. Allah'ın affettiği kimse geçer ve bazılarıysa cehenneme düşer, Allah'ın dilemesiyle bu kişiye azap edilir. Sonra cehennemden çıkarıldıktan sonra, cennet bahçelerine toplanırlar. Burası, iman sahiplerinin birbirlerinden hesaplaşma yeridir, ve onların kalplerinde artık kin olmayacak şekilde cennete girerler.

12- Nebi (s.a.v.)'den sonra Cennete İlk olarak; Muhacirlerin fakirleri, Ensarın fakirleri, sonra ümmetin fakirleri girerler.  zenginler ise birbirleriyle ve diğer insanlarla olan hesapları için geriye geciktirirler.

‘Tahaviye şerhi’nin 542. Sayfasından alınmıştır. Şerh ise Salih Âlu Şeyhe aittir.

İkincisi:

Öncelikle, ölüm anında bir kişinin yanında iki şeytanın anne ve babası görünümünde oturup kendisine Yahudi ve Hristiyanlık dinine tabi olmayı emrettiğine dair sahih bir hadis bilmiyoruz. Ancak bununla alakalı İmam Kurtubi’nin ‘Tezkira’ adlı kitabının 185. Sayfasında şunlar geçmektedir:

Nebi s.a.v’den şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Kişi ölüm döşeğindeyken iki şeytan kendisine gelir. Bunlardan biri sağında diğer ise solundadır. Sağında olan şeytan babası, solunda olan ise annesi görünümdedir. Sağında babası görünümünde olan şeytan der ki: Ey oğlum ben sana çok merhametliydim ve seni çok seviyordum. Fakat  Hristiyanlık dini üzere öldüm. Bu, dinlerin en hayırlısıdır. Solunda annesi görünümünde olan şeytan ise kendisine ‘Ey oğlum sen daha önce benim karnımdaydım, ben seni koruyordum. Seni emzirdim ve besledim. Fakat Yahudilik dini üzere öldüm. Bu dinlerin en hayırlısıdır.”

Bu kıssayı Ebul Hasan el-Kasıbi İbn Ebi Zeyd’in risalesine olan şerhinde zikretmiştir. Aynı şekilde Ebu Hamid ‘Keşfu ulumul Ahire’ adlı eserinde zikretmiştir.

Bu hadisin aslı olmadığı gibi kendisiyle delil getirilmez.

Ancak, insanın ölüm anında şeytanın ona yaklaşıp doğru yoldan saptırması mümkündür. Bu konuda Ebu Davud (1552) ve Nesaî (5531) tarafından rivayet edilen bir hadis vardır. Ebu el Yese r.a’dan rivayetle Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle dua ederdi: "Allah'ım! Yıkıntı (altında kalmak)dan, (yüksek bir yerden) düşmekten, boğulmaktan, yangından ve ihtiyarlıktan sana sığınırım. Beni ölüm esnasında şeytanın çarpmasından, senin yolunda (harbederken) düşmana arka dönerek ölmekten ve (akrep ve yılan tarafından) sokularak ölmekten sana sığınırım."

İmam Hattabi’nin belirttiği gibi, şeytanın ölüm anında insana yaklaşarak onu sapıklığa sürüklemeye çalışması olabilir. Bu, kişinin tövbe etmesini engellemek veya hayatını düzeltmesini engellemek için yapılabilir. Şeytan, kişinin Allah'ın rahmetinden ümit kesmesine veya dünyadaki son anlarında huzursuz olmasına neden olabilir, böylece Allah'a isyan eder ve Allah’ın gazabına uğrayarak dünyadan ayrılır.

Ayrıca şeytan, insanın ölüm anında ona yaklaşmaya çalışması daha şiddet kazanır. Öyle ki şeytan yardımcılarına şöyle der: Bu ölecek adam yetişin ve saptırın! Aksi takdirde bir daha ona ulaşamazsınız? (Maalim el Sünen 1/296, el Tezkira 185)

Bu konuda, Ahmed bin Hanbel'in oğlu Salih, babası Ahmed bin Hanbel'in ölümüne tanık oldu ve babasının son anlarını bu şekilde anlattı: Yanına oturdum ve çenesini bağlamak için elimde bir kumaş parçası vardı, terlediğini ve sıkıldığı ve gözünü açıp “hayır şimdi değil” dedi. Bunu üç defa tekrarladı. Babacığım: Ne oldu sana? Diye sorduğumda şöyle dedi: Allah ona lanet etsin İblis karşımda parmaklarını ısırdığını ve seni kaçırdım ey Ahmed dediğini gördüm. Ben de hayrı ölünceye kadar emin olamam. Edim. Tabakatul Hanabile/1-175’

İmam Kurtubi şöyle dedi:  Şeyh İmam ebu el Abbas Ahmed b. Ömer el Kurtubi yaşadığı durumu şöyle anlattı: Ebu Cafer el Kurtubi ölüm döşeğindeyken: Ona “Leileheillallah” de, denildi. O da: Hayır, hayır diyordu. Kendine geldiğinde olanlar anlatıldığında şöyle dedi:  Sağımda ve solumda iki şeytan belirdi. Bir şeytan, bana Yahudilik üzerine öl, zira bu dinlerin en hayırlısıdır. Diğeri ise Hristiyanlık üzerine öl, bu dinlerin en hayırlısıdır. Ben de onlara: "Hayır!" diyordum. Bu, salih kişiler için sıkça yaşanan bir durumdur; şeytana karşı "Hayır!" diyorlar, tekin veren kişiye değil. ‘Tezkira/187)

En iyisini Allah bilir.

Kaynak: İslam Soru-Cevap Sitesi