Allah’a hamd olsun.
,
Birincisi: Şüphesiz secde, namazın rükünlerinden bir rükündür. Secdesiz namaz ancak engellilik, hastalık, hapis gibi durumlarda veya necaset olan yerde namaz kılmak zorunda kalanlar için geçerlidir. Kişi secde için bu durumlarda başıyla işaret eder.
“Keşşaf el Kina” (1/351)’da şöyle geçmektedir: “ Şu yedi uzuv üzerinde secde edilir: Alın, iki el, iki diz, iki ayak (burun da dahildir.) zira İbn Abbas Radiyallahu anhu’dan merfu olarak şöyle rivayet edilmiştir: “Yedi kemik (bir rivayette yedi uzuv) üzerinde secde etmekle emrolundum: Bunlar; alın -burnuna da eliyle işaret etti.- (Böylece burun-alın bir sayıldı), iki el, iki diz ve iki ayağın kenarları (parmak uçları) dır.”(Buharî, Muslim).
Başka bir hadiste geçen: “Yüzüm secde etti….” tabiri ise yüzden başka bir şey üzerine secdeye aykırı değildir. Yüz ile özel olarak tabir edilmesi, secdede asıl bir unsur olduğu içindir. Her kim bu yedi uzuvdan birini ihmal ederse secdesi geçersiz olur.
Şayet bir kimse, yüzü üzerine secde etmekten aciz olursa diğer uzuvlarla secde etme yükümlülüğü ortadan kalkar. Çünkü yüz, secdede asıl olup diğer uzuvlar ona tabidirler. Asıl düştüğünde diğerlerinde yükümlülüğü ortadan kalkar…
İkincisi: Namazı vaktinden sonra kılmak caiz değil ancak bir mazeret söz konusu olduğunda bu caizdir. Fakat öğle ile ikindi namazı veya akşam ve yatsı namazı bazı durumlarda cem’ edibilir. Söz konusu durumlar ve mazeret sayılan konular ile ilgili detaylı bilgi için (147381)nolu sorunun cevabına bakınız.
Hastalığa yakalanmamak için bahsettiğiniz tedbirler, secdenin bırakılmasına veya namazları cem’ etmek için geçerli bir mazeret değildir. Bilakis kendinize özel bir seccade temin edebilir ve yere temas eden tarafı temizleyebilir ve hijyen sağlayabilirsiniz. Ayrıca tek kullanımlık kağıt sofra bezleri veya plastik poşetleri üzerinde namaz kılabilir namazdan sonra bunlara çöpe atabilirsiniz. Böylece yerden bulaşabilecek zararlardan tamamen kurtulmuş ve salgından korunmuş olursunuz.
En iyisini Allah bilir.