Perşembe 18 Cemaziyes-Sani 1446 - 19 Aralık 2024
Türkçe

Tıp ilminin fazileti nedir? Nöbet tutan doktor “Allah yolunda nöbet bekleyen göz” hadisin faziletine erer mi?

337251

Yayınlama tarihi : 24-06-2021

Gösterimler : 6027

Soru

Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: «İki göz var ki ateş onlara değmeyecektir. Allah’ın azabından korkarak ağlayan göz ve Allah yolunda nöbet bekleyen göz.» Doktorun hastanede ki uğraşı ve hastanede geceleyerek nöbet beklemesi bu hadisin kapsamına girer mi? Zira doktorluk artık beni tükettiğini hissediyorum ve artık istekli yapamıyorum. Lütfen beni işime bağlayacak ve motive edecek İslam açısından doktorluğun faziletini açıklar mısınız?

Ayrıca dualarınızı bekliyorum.

Allah’a hamd olsun.

Birincisi: Allah yolunda nöbetin anlamı:

İbn Abbâs –radıyallahu anhuma-’nın merfu olarak rivâyet ettiği hadiste: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: “İki göz var ki ateş onlara değmeyecektir. Allah’ın azabından korkarak ağlayan göz ve Allah yolunda nöbet bekleyen göz.” (Tirmizi 1639, Elbani sahih demiştir)

Diğer rivayette Ebu Hureyre Radiyallahu anhu’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle dedi: “İki göze ateşin ulaşması haram kılınmıştır:  Allah korkusundan ağlayan göz ve İslam’ı küfürden korumak için nöbet tutan göz” (el Mustedrek el Hakim 2431, Elbani sahih liğayrihi demiştir, 1233)                                                   

Bu hadislerden maksat: Cihadta ribat ve nöbettir.

Delil el Falihin 7/106 şöyle demiştir: Askerleri düşmandan koruyan kişileri kapsar, ayrıca sınırda nöbet noktalarında nöbet tutanları kapsar.

Mirkat el Mefatih 6/2479 şöyle denilmiştir: Bu ifadeler mücahitlerin ibadetteki dereceleridir. Bu Haccı, ilim tahsili, cihadı ve ibadeti kapsar. Çünkü amaç mücahitleri kafirlerden korumaktır.

Nöbet tutan doktoru bu kapsama alanı duymadık, ancak hacc ve ilim tahsilini ifade etmişler çünkü bunlar direk Allah yolunda olduğu ifade edilir.

İkincisi: Tıp, Şeriat ilminden sonra ki en yüce ve şerefli ilimdir.

Şeriat ilminden sonra tıp ilmi, canları koruyan bir ilim olması itibarıyla en faziletli ilimdir.

İmam ibn Ebi Hatem el Razi “ Edab el Şafii ve Menakıbihi) adlı eserinde s. 244 şöyle dedi: “ Rabi bin Süleyman, İmam Şafii’nin şöyle dediğini işitmiştir:  İlim iki türdür: Din ilmi ve dünya ilmi. Din ilmi fıkıhtır. Dünya ilmi ise tıptır. Bunların dışında şiir vb. ilimler yorgunluk ve kusurdur.

Ayrıca İmamın şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Dinin hakkında sana fetva verecek bir alimin bulunmadığı ve senin vücudun hakkında seni uyarak bir doktorun olmadığı bir memlekette ikamet etme”

İmam Zehebi, “Siyer Alam el Nubela” adlı eserinde İmam Şafii’nin şöyle dediğini aktarır: “Helal ve Haram ilminden sonra tıp ilminden daha faziletli ilim bilmiyorum. Ancak ehli Kitap bu konuda bizi geçmiş durumdadırlar”

Harmele şöyle dedi: “İmam Şafii Müslümanların tıp alanında geri kalmalarına çok hayıflanır ve şöyle derdi: İlmin üçte birini kaybettiler ve onu Yahudi ve Hristiyanlara bıraktılar.

Sonuç olarak doktorun niyeti güzel ve halis olursa sevabı çok büyük olur. Zira doktorun işi iyilik, sıkıntı giderme, insanlara faydalı olma sabır ve fedakarlık gibi güzel davranışları içerir.

Yüce Allah şöyle buyurdu: “Allah iyilik yapanları sever” (âli imran/134)

“İyiliğin karşılığı ancak iyiliktir” (Rahman/60)

Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: «Kim bir mü'minin dünyevi sıkıntılarından birini giderirse, Allah da onun kıyamet günü sıkıntılarından birini giderir. Kim bir fakire kolaylık gösterirse, Allah da ona dünyada ve ahirette kolaylık gösterir. Kim bir Müslümanı örterse, Allah da onu dünya ve ahirette örter. Kişi kardeşinin yardımında olduğu müddetçe, Allah da onun yardımındadır. Kim ilim aramak düşüncesiyle bir yola düşerse, Allah onun cennete olan yolunu kolaylaştırır. Bir grup, Allah'ın kitabını okumak ve aralarında tedris etmek üzere Allah'ın evlerinden birinde toplanırsa, üzerilerine mutlaka sekine iner ve onları rahmet kaplar, melekler onları sarar. Allah da onları yanında bulunan mukarreb meleklere anar. Bir kimseyi ameli yavaşlatırsa, nesebi hızlandıramaz.» (Muslim 2699)

Başka bir hadiste: “Kullar arasında Allah’a en sevimli kişiler, çocuklarına en faydalı olandır”  (Abdulah bin Ahmed, Zevaid el zuhd, Elbani hasen demiştir)

Başka bir hadiste: “İnsanlar arasında Allah’a en sevimli kişiler, insanlara en faydalı olandır. Allah’a en sevimli davranışlar bir Müslümanı sevindirmektir. Ondan bir sıkıntı gidermen, onun borcunu ödemen, onun açlığını gidermendir. Bir kardeşin ihtiyacı için onunla yürümem, Bu Mescidte (Mescid-i Nebevi) bir ay itikaf etmekten daha sevimlidir. Her kim öfkesine hakim olursa Allah onun kalbini kıyamet gününde rızayla doldurur, her kim kardeşinin işini halledinceye kadar onunla yürürse ayakların sarsılacağı günde Allah onun ayağını sabit kılacaktır.” (İbn Ebi el Dünya fi Kada el Havaic, Elbani hasen demiştir)

Niyetini Allah için halis kılarak bulunduğun işin sevabına yüce Allah’tan bekle ve ondan hayrı umut et! Şüphesiz sen görevlerin ve işlerin en yücesini yapıyorsun, bununla birlikte Kur’an okumak, farklı ibadet ve zikirlerden kendini mahrum bırakma!.

En iyisini Allah bilir.

Kaynak: İslam Soru-Cevap Sitesi