Pazar 21 Cemaziyes-Sani 1446 - 22 Aralık 2024
Türkçe

Şevval ayından 6 günlük oruç, bazı âlimlerin dedikleri gibi mekruh mudur?

Soru

Ramazan ayından sonra Şevval ayında tutulan 6 günlük oruç hakkında ne dersiniz?
İmam Mâlik'in "Muvattâ" adlı eserinde, İmam Mâlik b. Enes'in, Ramazan bayramından sonraki 6 günlük oruç için: "İlim ve fıkıh ehlinden hiç kimseyi bu orucu tuttuğunu görmedim.Seleften de hiç kimse bana bu orucu bana bildirmedi.İlim ehli bu orucu mekruh görmektedir. Ayrıca bu orucun bid'at olduğundan ve bazı câhillerin Ramazan'ın devamından olduğuna inanarak onu Ramazan'dan saymalarından endişe etmektedirler. Bu söz, Muvattâ'nın 1. cilt, 228. sayfasında bulunmaktadır.

Cevap metni

Allah’a hamd olsun.

Ebu Eyyub el-Ensârî'den -Allah ondan râzı olsun- sâbit olan hadiste Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:

مَنْ صَامَ رَمَضَانَ ثُمَّ أَتْبَعَهُ سِتًّا مِنْ شَوَّالٍ فَذَلِكَ صِيَامُ الدَّهْرِ. [ رواه الترمذي ]

"Kim Ramazan orucunu tutar da sonra ona Şevval'den altı gün daha eklerse, bütün seneyi oruç tutmuş gibi olur." (Ahmed; 5/417.Müslim; 2/822. , Ebu Davud; hadis no: 2433. Tirmizî; hadis no: 1164)

Bu sahih hadis, Şevval ayından 6 gün oruç tutmanın sünnet olduğuna delâlet eder.

Nitekim İmam Şâfiî, İmam Ahmed ve bazı âlimler bu hadisle amel etmişlerdir. Bazı âlimlerin, câhillerin bu orucun Ramazan orucundan olduğuna veya bu orucun vâcip olduğuna inanmasından endişe etmesi veyahut da kendisinden önceki ilim ehlinden hiç kimsenin bu orucu tuttuğuna dâir bir haberin kendisine ulaşmamasından dolayı 6 günlük Şevval orucunu mekruh görmesi sebebiyle bu sahih hadise karşı gelinemez. Çünkü bütün bunlar, zandan ibârettir. Dolayısıyla zanlarla hareket ederek sahih sünnete karşı gelmek olmaz. Dînde bir delili bilip öğrenen kimse, o delili bilmeyen kimseye bir huccet sayılır. (Yani âlimlerden birisinin o delili bilmemesi veya duymamış olması, onunla amel edilmemesi gerektiğine delil teşkil etmez.)

Başarı, Allah Teâlâ'dandır.

Kaynak: İlmî Araştırmalar ve Dâimî Fetvâ Komitesi Fetvâları; c: 10, s: 389