Allah’a hamd olsun.
Değerli âlim Abdulaziz b. Baz -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:
"Kabre konulduktan sonra ölünün yüzü açılmaz.Aksine yüzünün tamamı kapanmalıdır. Ancak ihramlı iken ölen kimse bunun dışındadır. İhramlı iken ölen kimsenin yüzü ve başı açık tutulmalıdır.
Nitekim İbn-i Abbas'tan -Allah ondan ve babasından râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre o şöyle demiştir:
بَيْنَمَا رَجُلٌ وَاقِفٌ مَعَ رَسُولِ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بِعَرَفَةَ إِذْ وَقَعَ مِنْ رَاحِلَتِهِ فَوَقَصَتْهُ فَمَاتَ، فَذُكِرَ ذَلِكَ لِلنَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالَ: اغْسِلُوهُ بِمَاءٍ وَسِدْرٍ، وَكَفِّنُوهُ فِي ثَوْبَيْنِ، وَلا تُحَنِّطُوهُ، وَلا تُخَمِّرُوا رَأْسَهُ. فَإِنَّ اللهَ يَبْعَثُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ مُلَبِّيًا. [ رواه البخاري ومسلم وأصحاب السنن ]
"Bir adam, (Vedâ haccında) Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ile birlikte Arafat'ta iken bineğinden (devesinden) yere düşüp boynu kırıldı ve öldü.
Bu durum Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'e zikredildiğinde o şöyle buyurdu:
- Onu su ve sidr ile yıkayın, iki elbise (iki parça bez) içinde kefenleyin, bedenine (güzel) koku sürmeyin ve başını örtmeyin. Çünkü Allah Teâlâ kıyâmet günü onu telbiye getirir halde diriltecektir." (Buhârî, Müslim ve Sünen sahipleri rivâyet etmişlerdir.)
Müslim'in diğer rivâyeti ise şöyledir:
... وَلا تُخَمِّرُوا رَأْسَهُ، وَلا وَجْهَهُ: فَإِنَّهُ يُبْعَثُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ مُلَبِّيًا. [ رواه مسلم ]
"Başını ve yüzünü örtmeyin. Çünkü o, kıyâmet günü telbiye getirerek diriltilecektir." ( Müslim)
Değerli âlim Abdulaziz b. Baz -Allah ona rahmet etsin- yine şöyle demiştir:
"Erkek olsun, kadın olsun, lahide konulduktan sonra ölünün yüzünün açılması câiz değildir. Aksine ölünün yüzünü kefenle örtmek gerekir. Ancak ölünün ihramlı kimse olması bunun dışındadır. Zirâ ihramlı olarak ölen kimsenin başı ve yüzü örtülmez....
Fakat ölen bir kadın ise, ihramlı da olsa kefeniyle yüzünün örtülmesi gerekir. Çünkü kadın, örtülmesi gereken bir avrettir." ("İslâmî Araştırmalar Dergisi", (44/68)