Allah’a hamd olsun.
Bilinmesi gerekir ki her yorgunluk veya her zorluk, orucu bozmak için bir mazeret kabul edilmez. Nitekim zorluk ve meşakkatsiz oruç yoktur. Ancak bu zorluk basit bir zorluk ve genelde tahammül edilebilir.
Bunun üzerine hamile kadın bir takım yorgunluk hissettiğinde şu iki durumda değerlendirilir:
Birincisi: Hafif ve basit bir yorgunluk olup orucu tamamlama imkanına sahiptir. Nitekim kendi sağlığı veya çocuğun sağlığına olumsuz bir etkisi olacağından endişe etmez. Bu durumda oruç tutması vacip olup iftar etmesi caiz değildir.
İkincisi: Meşakkatin şiddetli olması, kendi sağlığı veya çocuğun sağlığı hakkında bir zararın meydana gelmesinden endişe etmektedir. Bu durumda orucu bozmak daha faziletli olup vacip de olabilir. Daha detaylı bilgi için (3434) ve (50005) nolu sorunun cevabına bakınız.
Hamilenin orucunu yeme ruhsatı şu hadiste belirtilmiştir: “Yüce Allah, namazın ve orucun yarısını yolcudan indirmiştir. Aynı şekilde hamileden ve emziren kadından da indirmiştir.” (Nesai 2274, elbani hasen demiştir)
Şayet hamile kadın bu mazeretten dolayı orucunu yerse, yediği gün sayısınca kazasını yapar.
Çocuğun sağlığı hakkında endişe ettiği için orucu yediği takdirde yemek yedirmesi gerekir mi? Bu konuda alimler arasında görüş farklılığı bulunmaktadır.
Şeyh İbn Useymin Rahimehullah alimlerin ihtilafını aktarırken şöyle dedi: “Hamile kadın iftar ettiği takdirde; (üçüncü görüş:) sadece orucun kazasını yapar ve yemek yedirmez. Bu görüş benim nezdimde en tercihli görüştür. Çünkü hamile ve emziren kadın, yolcu ve hasta hükmündedir. Onlara da sadece kaza vaciptir. (Şerhul mumti 6/362) daha detaylı bilgi için (49794) nolu sorunun cevabına bakınız.
En iyisini Allah bilir.