Allah’a hamd olsun.
Birincisi:
Allah Teâlâ'nın size şifâ ve âfiyet vermesini dileriz.
İkincisi:
Abdest sırasında su kullanmak dudaklarınıza zarar veriyorsa, kalan diğer abdest azalarıyla birlikte yüzünüzden yıkayabildiğiniz yerleri yıkamanız gerekir. Daha sonra terk ettiğiniz mazmaza, yıkamanız gereken dudaklar ve çevresi için su ile yıkamak yerine teyemmüm alırsınız. Zirâ Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
فَاتَّقُوا اللَّهَ مَا اسْتَطَعْتُمْ... [ سورة التغابن من الآية: 16 ]
"(Ey mü’minler!) O halde gücünüz yettiği kadarıyla Allah’tan korkun (Allah’tan korkmada güç ve takatinizi harcayın)." (Teğâbun Sûresi:16)
Abdestten önce veya sonra teyemmüm alabirsiniz.
Abdest almayı tamamen terk etmeye ve bunun yerine teyemmümle yetinmeye gelince, bu davranış câiz değildir. Aksine sağlam olan azaları yıkamak ve hastalıklı olan azalar için teyemmüm almak gibi, abdest ve teyemmümü birleştirmek gerekir.
Abdest için söylenen şeylerin aynısı boy abdesti için de söylenir.Yani boy abdesti sırasında vücûdunuzun her yerini yıkamanız ve yüzünüzden de gücünüz yettiği kadarını yıkamanız, yıkanmayan geri kalan kısmına da teyemmüm almanız gerekir.
"Zâdu'l-Mustekni'" kitabının yazarı şöyle demiştir:
"Kim yaralanır da yara olan yeri yıkayamazsa, yarası için teyemmüm alır, yaranın dışında kalan sağlam yerleri yıkar."
Bu konuda aslolan; bir kimsenin abdest azalarından birinde yara veya yanık veyahut da hastalık olursa, bunun dört derecesi vardır:
Birincisi: Açık olması ve yıkamanın ona zarar vermemesi halinde o uzvun yıkanması gerekir.
İkincisi: Açık olması ve meshin yerine yıkamanın ona zarar vermesi halinde o uzvun üzerinin mesh edilmesi gerekir.
Üçüncüsü: Açık olması ve hem yıkamanın, hem de meshin ona zarar vermesi halinde yara için teyemmüm alınır ve abdest azalarını geri kalanları yıkanır.
Dördüncüsü: Yara bandı veya sargı gibi bir şeyle üzerinin örtülü olması ve bu yara bandı veya sargıya gerek duyulması halinde yara bandının veya sargının üzeri mesh edilir ve abdest tamamlanır.Fakat teyemmüm alınmaz." (Muhammed b. Salih el-Useymîn; "İslâm'ın Rükünleriyle İlgili Fetvâlar"; s: 234)
Değerli âlim Abdulaziz b. Baz'a -Allah ona rahmet etsin-:
"Elinde yara olan ve yaranın olduğu yere abdest alırken su değdirmemiş, suyun değmediği yere teyemmüm alması gerektiğini unutmuş ve bu halde namaz kılmış kimse ne yapmalıdır?"
Diye sorulmuş, bunun üzerine o şöyle cevap vermiştir:
"Eğer abdest azalarından birisinde yara varsa, su değdiği zaman yaranın azmasına veya iyileşmesinin gecikmesine sebep olduğu için bu yarayı yıkama veya üzerini mesh etme imkânı yoksa, bu kimsenin teyemmüm alması gerekir.Her kim, abdest alırken yaranın bulunduğu yeri yıkamayı veya üzerini mesh etmez ve bu halde namza başlar da naamz sırasında teyemmüm almadığını hatırlarsa, bu takdirde teyemmüm alması ve namazına yeniden başlaması gerekir.Çünkü teyemmümden önce namazından kılmış oldukları sahih değildir." ("Mecmû'u Fetâvâ İbn-i Baz"; c: 10, s: 197)