Pazartesi 22 Cemaziyes-Sani 1446 - 23 Aralık 2024
Türkçe

İstikâmet üzere (şuurlu müslüman) olmadan önce hac yapan bir kadın, şuurlandıktan sonra yeniden hac yapmalı mıdır?

Soru

Ben, yıllar önce tesettüre bürünmeden ve dînî açıdan şuurlu bir hâle gelmeden önce hac farîzasını edâ ettim.Allah'a hamdolsun şimdi elimden geldiği kadarıyla şuurlu müslüman oldum,tesettüre büründüm ve yüzümü peçe ile örttüm.Buna göre benim yeniden hac farîzasını edâ etmem gerekir mi?

Cevap metni

Allah’a hamd olsun.

Hamd, yalnızca Allah'adır.

Birincisi:

Seni, hidâyetine,taatine ve rızâsına muvaffak kıldığı için Allah Teâlâ'ya hamd ederiz. Allah Teâlâ'dan, kendisine kavuşuncaya (ölünceye) kadar bu dîn üzere bize ve sana sebât göstermesini dileriz.

İkincisi:

Geçmişte yaptığın hac, farz haccın (Haccetu'l-İslâm) yerine geçer. Geçmişte şuurlu olmamışsanız, dînin emirlerine ve tesettüre sıkı sıkıya bağlı kalmamışsanız bile, yeniden hac yapmanız gerekmez. Ancak bu dönem zarfında namazı bırakmışsanız ve namazı bırakmanız hac sırasında da devam etmişse, bu takdirde haccınız, geçerli sayılmaz. Çünkü namazın terki, küfürdür. Dolayısıyla küfürle birlikte hac geçerli olmaz.

Nitekim değerli âlim Muhammed b. Salih el-Useymîn'e -Allah ona rahmet etsin-:

"Namaz kılmayan ve oruç tutmayan bir kimse hac yaparsa, bu hal üzere olan bu kimsenin haccının hükmü nedir?

Diye sorulduğunda, o bu soruya şöyle cevap vermiştir:

"Namazın terki, dînden çıkaran ve sahibinin cehennemde kalmasını gerektiren bir küfürdür.Nitekim Kur'an, sünnet ve selefin (ümmetin ilk müslümanlarının) -Allah ona rahmet etsin- sözleri buna delâlet etmiştir. Buna göre, namaz kılmayan bu kimsenin Mekke'ye girmesi bile kendisine helâl olmaz.

Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ إِنَّمَا الْمُشْرِكُونَ نَجَسٌ فَلاَ يَقْرَبُواْ الْمَسْجِدَ الْحَرَامَ بَعْدَ عَامِهِمْ هَـذَا وَإِنْ خِفْتُمْ عَيْلَةً فَسَوْفَ يُغْنِيكُمُ اللهُ مِن فَضْلِهِ إِن شَاء إِنَّ اللهَ عَلِيمٌ حَكِيمٌ [ سورة التوبة الآية: 28 ]

"Ey îmân edenler! Doğrusu müşrikler ancak necis (pislik)tir. Onun için bu yıllarından (hicretin dokuzuncu yılından) sonra Mescid-i Haram'a yaklaşmasınlar (onları Mescid-i Haram'a yaklaştırmayın). Eğer fakirlikten korkarsanız, Allah dilerse sizi yakında kendi lütfu ile zenginleştirir.Şüphesiz ki Allah,(hâlinizi) hakkıyla bilendir, (işlerinizi çekip çevirmede /idâre etmede) hikmet sahibidir." (Tevbe Sûresi: 28).

Namaz kılmayan bu kimsenin haccı, geçerli ve makbul değildir. Çünkü hac ibâdeti, kâfir olan birisinden vukû bulmuştur. Kâfirin yaptığı ibâdetler ise geçerli olmaz.

Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur:

وَمَا مَنَعَهُمْ أَن تُقْبَلَ مِنْهُمْ نَفَقَاتُهُمْ إِلاَّ أَنَّهُمْ كَفَرُواْ بِاللهِ وَبِرَسُولِهِ وَلاَ يَأْتُونَ الصَّلاَةَ إِلاَّ وَهُمْ كُسَالَى وَلاَ يُنفِقُونَ إِلاَّ وَهُمْ كَارِهُونَ [ سورة التوبة الآية:54 ]

"Harcadıklarının (infak ettiklerinin) onlardan kabul edilmesini engelleyen husus şudur:Onlar, (içlerinden) Allah'ı ve Rasûlünü inkâr etmişlerdi.Namaza tembellik göstererek gelirler ve mallarını da istemeyerek harcarlar." (Tevbe Sûresi: 54).

Kaynak: İslam Soru-Cevap Sitesi