Cuma 19 Ramazan 1445 - 29 Mart 2024
Türkçe

Eğitimciler soruyor: Ortaokul öğrencilerini beş vakit farz namaz ile vitir namazını kılmaya teşvik edelim mi?

Soru

Ortaokul merhalesi bölümlerine terbevi hedefleri hazırlamak için çalışan bir komiteyiz. Şöyle bir hedef koyduk: öğrenci beş vakir sünnetlerine ve vitir namazına teşvik edilmeli veya öğrenci sünnet namazlarına veya vitre teşvik edilmelidir. Sizden şer’i yönden ve terbevi yönden de bu hedef hakkında görüşünüzü beyan etmenizi rica ediyoruz.

Cevap metni

Allah’a hamd olsun.

Bütün övgüler Allah’adır.

Bu tür yüce hedeflere, itaate ve ibadete itiraz etmek mümkün değildir. Babalara ve eğitimcilere düşen çocukları ve öğrencileri ile çok iyi ilgilenmelidirler. Bu konuda ailelerin eksiklikleri vardır. Eğitimcilere düşen ailelerin eksik bıraktıkları konuda onları teşvik etmeleridir. Biz burada bu öğrencileri sadece sünnet ve vitir namazlarına teşvik etme noktasında durmamalıyız. Bilakis onları nafile oruçlara, sadaka vermeye, anne-babaya ihsanda bulunmaya, muhtaç kimselere yardım etmeye, yoldan insanlara zarar verecek nesneleri kaldırmaya da teşvik etmeliyiz. Yani onları her hayır olan durumlara teşvik etmeliyiz. Her türlü kötülükten de onları sakındırmalıyız.

er-Rebi bintu Muavviz bin Afra(r.a.) dedi: Allah Resulü sallallahu aleyhi ve selem Medine etrafındaki Ensar köylerine öğlen vakti Aşure gönderdi: (Kim güne oruçlu başlamışsa orucunu tamamlasın, kim de kahvaltı etmişse geri kalan gününü oruçlu geçirsin.” Bu günden sonra o günlerde oruç tutuyorduk ve çocuklarımıza da Allah’ın izniyle bu orucu tutturuyorduk. Onları alıp mescide götürüyor ve onlarla pamuk oyunu oynuyorduk. Onlardan biri acıktığı için ağlarsa iftar vakti ona yediriyorduk.” Buhari(1960) ve Muslim(1136) rivayet etti.

Bu hadiste adı geçen oruç sünnet orucudur.

İbn-i Kayyim şunu belirtti:

“Kim çocuğuna faydalı olanı öğretmezse onu boşluğa bırakmıştır: ona öyle bir kötülük etmiştir. Çoğu çocukların sapkınlıkları babaları tarafından onları ihmal etmesinden kaynaklanır. Onlara dinin farzlarını ve sünnetlerini öğretmeyi bırakmıştır ve onları ta küçükken kaybetmiştir. Kendilerine faydaları olmadığı gibi büyüdüklerinde de babalarına faydalı olmamışlardır.” Bitti.

“Tuhfetul-Mevdud bi Ahkamil-Mevlud” (sayfa 229)

Şeyh Muhammed bin Salih el-Useymin –Allah ona rahmet etsin- şunu belirtir:

“Mukim ve gücü yeten her müslümana Allah’ın farz kıldığı oruçları eda etmesi gerekir. Akil-baliğ olmayan küçüklere gelince: onun için oruç tutmak farz değildir. Allah peygamberi sallallahu aleyhi ve selemin şu hadisince: (Kalem şu üç durumu yazmaz) ve zikretti(akil-baliğ oluncaya kadar çocuk) ancak velisine düşen ona oruca dayanabilecek bir duruma gelmişse oruç tutmasını emretmesidir. Çünkü onu tedib etme babındandır. İslami erkânı yapmaya alıştırmadır. Belki bazı insanlar çocuklarına namaz kılmayı ve oruç tutmayı emretmeyi bırakıyorlar. Bu yanlıştır. Çünkü o, Allah’ın huzurunda bunu yapmaktan sorumludur. Onlar çocuklarına onlara acıdıkları ve merhamet ettikleri için oruç tutturmadıklarını söylüyorlar. Hakikat ise: Evlatlarına şefkat eden ve onlara acıyan kimse hayır sıfatlara, ihsan işlerine onları alıştıran kimsedir. Onları tedib etmeyi ve faydalı bir terbiye ile eğitmeyi bırakmayan kimsedir.” (19–20/19)

Biz de sizleri ortaöğretimde gençleri sünnetleri yapmaya teşvik etmenizi destekliyoruz. Bilakis biraz daha ileri giderek hayrın yaygınlaşması, kötülükten sakındırılması için teşvik etmenizi istiyoruz. Küçüklükte verilen eğitim Allah’ın izniyle çok çok faydası vardır. Bunda eksik bırakmak veya aşırı gitmek geniş bir bozulmaya sebebiyet verir.

İbn-i Kayyim –Allah ona rahmet etsin- şunu belirtir:

Çocuğun en çok muhtaç olduğu durum: ahlakı ile ilgili durumlara özen göstermek; eğitmcinin küçükken ona kızgınlıktan, aceleden, tartışmadan, arzusu peşinden koşmaktan, yaramazlıktan, hiddetten, tamahkârlıktan vb. durumlara alıştırdıkları üzerine yetişmektedir. Büyüdüğünde bunu telafi etmesi zorlaşır. Bu ahlakı artık onun sıfatlarına ve yaşam biçimine dönüşür. Eğer bunlardan azami bir biçimde kaçınsa da bir gün onu rezil eder. Bu nedenle çoğu insanların ahlakının sapık olduğunu görürsün. Bu da yetişmiş olduğu eğitim ile alakalıdır.”

“Tuhfetul-Mevdud” (sayfa, 240)

Size Allah’tan başarılar dilerim.

Daha fazla bilgi için (103526) sayılı sorunun cevabına bakınız.

Allah en iyi bilendir.

Kaynak: İslam Soru-Cevap Sitesi