Allah’a hamd olsun.
Birincisi:
Receb ayının fazîleti hakkında Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'den gelen hiçbir sahih hadis yoktur.
Bu konuda (75394) ve (171509) nolu soruların cevaplarına bakabilirsiniz.
Değerli âlim Muhammed b. Salih el-Useymîn -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:
"Receb ayının fazîleti hakkında hiçbir sahih hadis gelmemiştir. Sadece haram aylardan olması dışında Receb ayını, kendisinden önceki ay olan Cemâziye'l-Âhire'den ayıran hiçbir özellik ve ayrıcalık da yoktur.Dolayısıyla Receb ayında meşrû bir oruç veya meşrû bir namaz veya meşrû bir umre veyahut da başka bir şey yoktur. Receb ayı, diğer aylar gibidir."[1]
İkincisi:
Zâide b. Ebî Rukâd yoluyla rivâyet olunduğuna göre o şöyle demiştir:
Ziyâd en-Numeyrî, Enes b. Mâlik'ten -Allah ondan râzı olsun- rivâyet ettiğine göre o şöyle demiştir:
(( كَانَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِذَا دَخَلَ رَجَبٌ قَالَ: اللَّهُمَّ بَارِكْ لَنَا فِي رَجَبٍ، وَشَعْبَانَ، وَبَلِّغْنَا رَمَضَانَ. [ روى عبد الله بن الإمام أحمد في زوائد المسند، والطبراني في الأوسط، والبيهقي في الشعب، وأبو نعيم في الحلية]
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Receb ayına girdiği zaman şöyle derdi:
-Allahım! Bize Receb ve Şaban'ı mübârek kıl ve bizi Ramazan'a ulaştır."[2]
Bu hadisin isnadı zayıftır. Zirâ Ziyâd en-Numeyrî zayıftır. Yahya b. Maîn onun zayıf olduğunu belirtmiştir.
Ebu Hâtim Ziyâd en-Numeyrî hakkında şöyle demiştir:
"O huccet gösterilemez."
İbn-i Hibbân, "Duafâ" adlı kitabında Ziyâd en-Numeyrî'yi zikretmiş ve onun hakkında şöyle demiştir:
"Onun huccet gösterilmesi câiz değildir."[3]
Zâide b. Ebî Rukâd, Ziyâd en-Numeyrî'den daha şiddetli zayıftır.
Nitekim Ebu Hâtim onun hakkında şöyle demiştir:
"Zâide b. Ebî Rukâd; Ziyâd en-Numeyrî'den, o da Enes'ten merfû münker hadisler rivâyet eder.Bu hadislerin, kendisinden mi, yoksa Ziyâd'dan mı rivâyet ettiğini bilmiyoruz."
İmam Buhârî -Allah ona rahmet etsin- onun hakkında şöyle demiştir:
"Zâide b. Ebî Rukâd, hadisi münker birisidir."
Buhârî, el-Kunâ (Künyeler) adlı kitabında onun hakkında şöyle demiştir:
"Zâide b. Ebî Rukâd, sikâ (güvenilir) değildir."
İbn-i Hibbân şöyle demiştir:
"Tanınmış râvilerden münker hadisler rivâyet eder. Fakat haberi (hadisi), huccet sayılmaz. Onun hadisi, ancak başka rivâyetlere şâhit (destek) olarak yazılabilir."
İbn-i Adiyy şöyle demiştir:
"el-Makdemî ve başkaları ondan teferrüd hadisleri hadis rivâyet eder. Bazı hadisleri ise münkerdir."[4]
Yukarıda zikredilen hadisi İmam Nevevî -Allah ona rahmet etsin- "el-Ezkâr", s: 189'da, İbn-i Receb, "Letâifu'l-Meârif", s: 121'de, Elbânî de "Daîfu'l-Câmi', hadis no: 4395'de zayıf olduğunu belirtmişlerdir.
el-Heysemî şöyle demiştir:
"Hadisi Bezzâr rivâyet etmekle birlikte hadisin râvileri arasında Zâide b. Ebî Rukâd vardır. Buhârî, Zâide b. Ebî Rukâd, hadisi münker birisidir, demiş, bazı hadisçiler de onun meçhul olduğunu belirtmiştir."[5]
Ayrıca bu hadis, -zayıf olmakla birlikte- Receb ayının ilk gecesinde bu duânın söyleneceğine dâir hiç bir şey yoktur. Hadiste geçen duâ,Receb ve Şaban ayının mübârek kılınması konusunda mutlak bir duâdır. Bu duâ, Receb ayında yapılabileceği gibi, Receb ayından önceki aylarda da yapılabilir.
Üçüncüsü:
Müslümanın, kendisini Ramazan ayına ulaştırması için Rabbine duâ etmesine gelince, bunda bir sakınca yoktur.
Nitekim Hâfız İbn-i Receb -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:
"Ma'lâ b. el-Fadl şöyle demiştir:
(Selefi salih), kendilerini Ramazan'a kavuşturması için (Ramazan'dan altı ay önce), amellerini kabul etmesi için de (Ramazan'dan sonra) altı ay boyuncaAllah Teâlâ'ya duâ ederlerdi.
Yahya b. Ebî Kesîr şöyle demiştir:
"(Selefi salihin) duâlarından birisi şu idi: Allahım! Beni Ramazan'a teslim et. Ramazan'ı da bana teslim et. Benden de amelim kabul olunmuş halde Ramazan'ı teslim al."[6]
Değerli âlim Abdulkerim el-Hudayr'a:
"Allahım! Bize Receb ve Şaban'ı mübârek kıl ve bizi Ramazan'a ulaştır." Hadisinin sıhhat derecesi nedir? Diye sorulmuş, bunun üzerine o şöyle cevap vermiştir:
"Bu hadis, sâbit değildir.Fakat bir müslüman, kendisini Ramazan'a kavuşturması, Ramazan'ın orucunu ve kıyâmını edâ etmekte kendisini muvaffak kılması ve Kadir gecesini idrak etmeye kendisini muvaffak kılması için Allah -azze ve celle-'ye duâ ederse, yani mutlak duâlarla duâ ederse, inşaallah bunda bir sakınca yoktur."[7]
Allah Teâlâ en iyi bilendir.
[1] "Açık Kapı Buluşması", 27/174 (eş-Şâmile numaralandırılmasıyla)
[2] İmam Ahmed'in oğlu Abdullah, "Zevâidu'l-Musned", hadis no: 2346. Taberânî, "el-Mu'cemu'l-Evsat", hadis no: 3939. Beyhakî, "Şuabu'l-Îmân", hadis no: 3534. Ebu Nuaym, "Hilyetu'l-Evliyâ ve Tabekâru'l-Asfiyâ", c: 6, s: 269
[3] "Mîzânu'l-İ'tidâl", c: 2, s: 91
[4] "Tehzîbu't-Tehzîb", c: 3, s: 305-306
[5] "Mecmeu'z-Zevâid", c: 2, s: 165
[6] "Letâifu'l-Meârif", s: 148
[7] Değerli âlim Abdulkerim el-Hudayr'in web sitesinden alınmıştır. http://khudheir.com/text/298