Allah’a hamd olsun.
Değerli kardeşimiz! Çektiğiniz ruhsal sıkıntınızı ve tekrarladığınız günahı anlıyoruz. Her ne kadar kalbinizin bir kısmı hasta olma da kalbinizin diğer kısmı olumlu bir bölüm olarak durmaktadır.
Bu hastalığın kesin çözümü, Allah’ın masiyetine götüren tüm kapıların kapatılmasıdır. Allah’ın rahmetinden ümit kesen her türlü kapıyı kapatmaktır. Yüce Allah şöyle buyurdu: De ki: “Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” Zümer/53
Başka bir ayette şöyle buyurdu: Onlar, Allah ile beraber başka bir ilâha kulluk etmeyen, haksız yere, Allah’ın haram kıldığı cana kıymayan ve zina etmeyen kimselerdir. Kim bunları yaparsa ağır azaba uğrar. Kıyamet günü onun azabı kat kat artırılır ve horlanmış olarak orada ebedî kalır. Ancak tövbe edip de inanan ve salih amel işleyenler başka. Allah işte onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. Kim de tövbe eder ve salih amel işlerse işte o, Allah’a, tövbesi kabul edilmiş olarak döner. (Furkan/68-71)
İbn Kayyım Rahimehullah şöyle dedi: Allah’ın hikmeti adalet ve fazilet açısından şu şekilde istikrar bulmuştur: “Günahından tövbe eden, günah işlememiş gibidir”.
Yüce Allah; şirk, cana kıymak ve zina gibi günahlardan tövbe edildiğinde söz konusu günahların sevaba dönüştürüleceğine garanti vermiştir. Zira yüce Allah şöyle buyurmaktadır: De ki: “Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” Zümer/53
Bu genel ifadeden hiçbir günah istisna edilmemiştir. Ancak bu husus sadece tövbe edenler için geçerlidir.
Yüce Allah “takva sahiplerinden bahsederken şöyle nitelemiştir: büyük günah işlediklerinde veya küçük günah işleyerek nefislerine zulüm ettiklerinde Aziz ve Ğaffar olan Allah’ı hatırlarlar ve günahları için tövbe ve istiğfar ederler, günahlara devam etmezler ve isyanda ısrar etmezler.
Yüce Allah şöyle buyurdu: “Rabbinizin bağışına, genişliği göklerle yer arası kadar olan ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için hazırlanmış bulunan cennete koşun. Onlar bollukta ve darlıkta Allah yolunda harcayanlar, öfkelerini yenenler, insanları affedenlerdir. Allah, iyilik edenleri sever. Yine onlar, çirkin bir iş yaptıkları, yahut nefislerine zulmettikleri zaman Allah’ı hatırlayıp hemen günahlarının bağışlanmasını isteyenler -ki Allah’tan başka günahları kim bağışlar- ve bile bile işledikleri (günah) üzerinde ısrar etmeyenlerdir. İşte onların mükâfatı Rab’leri tarafından bağışlanma ve içinden ırmaklar akan cennetlerdir ki orada ebedî kalacaklardır. (Allah yolunda) çalışanların mükâfatı ne güzeldir!” Ali İmran 133-136
Günahta ısrar eden kişi: günahtan tövbe ve istiğfar etmeksizin sürekli günahı işleyendir.
Ancak günahı işleyen kişi sağlam ve samimi bir şekilde tövbe ederse sonra zayıf düşüp günahı tekrar işlerse daha sonra tekrar tövbe ederse bu kişi günah ve tövbe arasında olup pişmanlık içerisindedir. Bunun durumu umulur ki Allah’ın af ve mağfiretine mazhar olmasıdır. Ebu Hureyre Radiyallahu anhu’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem’in şöyle dediğini işitmiştir: “Bir kul bir günah işler sonra ey rabbim! “bir günah işledim günahımı affet!” der. Hak Teala da: “Kulum bir günah işledi, ancak günahını affeden veya günah sebebiyle cezalandıran bir Rabb’i olduğunu bildi. Ben kulumu affettim”. Der.
Sonra kul, dönüp tekrar günah işler ve ey Rabbim! “bir günah işledim günahımı affet!” der. Hak Teala da: “Kulum bir günah işledi, ancak günahını affeden veya günah sebebiyle cezalandıran bir Rabb’i olduğunu bildi. Ben kulumu affettim”. Der.
Sonra kul, dönüp tekrar günah işler ve ey Rabbim! “bir günah işledim günahımı affet!” der. Hak Teala da: “Kulum bir günah işledi, ancak günahını affeden veya günah sebebiyle cezalandıran bir Rabb’i olduğunu bildi. Ben kulumu üç defa affettim”. Kulum dilediğini yapsın. (Buhari 7507, Muslim2758)
İmam Nevevi Rahimehullah şöyle dedi: “Günah yüz defa, bin defa veya daha fazla tekrarlansa bile kul, her defasında tövbe etse tövbesi kabul edilir ve günahı affedilir.
Tüm günahlardan bir tövbe ile tövbe ederse tövbesi geçerli olur. Yüce Allah’ın kuluna “dilediğini yap ben seni affettim” demesi yani kul, günah işleyip tövbe ettiği müddetçe affedilir.
Böylece yaptığın her günahtan sonra tövbeye devam et. Tövbende samimi ol, yaptığından pişman olup ve rahatsızlık hisset. Günahı tekrar yapmayacağına dair azim göster. Daha sonra tövben ile birlikte aşağıdaki hususları yerine getirmeye çalış:
Seni günaha sürükleyen tüm yolları kapat, tek başına kalmamaya çalış, sürekli insanlarla iç içe ol, eşinle çocuklarına birlikte vakit geçirmeye çalış. Gurbete kalman gerekirse eşini yanına almaya çalış eşinden uzak kalmamaya çalış, kendini onunla iffetini koru. Ailene yakın bir yerdeysen onlardan uzaklaşmamaya çalış, nefsine gelen her arzuda ihtiyacını eşinle gider. Şeytanın seni haram yollara saptırmasına izin verme ve hemen helal olan bir hususla kendini koru. Sürekli dünya ve ahirete faydalı olacak işlerle meşgul ol. Zira boş kalmak insanı bozar. Telefonun internetini kes, Gerekirse interneti olmayan telefon kullan. Kalbinde imanı güçlendir, Allah’tan kork, hesabı hatırla, Allah’ın seni gözettiğini düşün, bolca Kur’an-ı Kerim oku, özellikle gecelerde nafile namazları kıl, hidayet için bolca duada bulun, kulun kendine en iyi duası: “Bizi dosdoğru yola hidâyet eyle!” diyerek yapmasıdır.
Bize ve size Allah’tan hidayet ve sebat dileriz.
En iyisini Allah bilir.