Pazartesi 24 Cemaziyel-Evvel 1446 - 25 Kasım 2024
Türkçe

Dünyevi İşleri Dilemek, Üzüntüleri Çeker Mi?

Soru

İzlediğim bir videoda; “Bir kul dünyevi bir husus istediğinde ona misliyle bir üzüntü verilir.” diye bir söz işittim, bu sözün doğruluğu nedir?

Cevap metni

Allah’a hamd olsun.

Birincisi:

Şüphesiz bu sözü genel olarak bu şekilde ifade etmek batıl olup doğru değildir. İslam’da dünyalık bir şey için çaba sarfetmek ve dilemek konusunda bir yasaklama yoktur. Ancak yasaklanan husus; kulun ahiret için hiçbir derdi, çabası ve isteği olmayıp sadece dünya için çaba göstermesi ve sadece dünya için çalışmasıdır.

Yüce Allah şöyle dedi:

“İnsanlardan, “Ey Rabbimiz! Bize (vereceğini) bu dünyada ver.” diyenler vardır. Bunların ahirette bir nasibi yoktur. Onlardan öyleleri de vardır ki: 'Rabbimiz; bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik (ver) ve bizi ateşin azabından koru!' der. İşte onlara kazandıklarından bir nasip vardır. Allah, hesabı pek çabuk görendir.” (Bakara 200-202)

Enes b. Malik r.a’dan rivayetle ona şöyle denildi:

Kardeşlerin Basra’dan geldiler, onlara dua eder misin? Şöyle dua etti:” Allah’ım! Bizi affet ve rahmet eyle, bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik (ver) ve bizi ateşin azabından koru!” Daha fazla dua istediklerinde ise aynı duayı yaptı ve şöyle dedi: “Şayet ettiğim dua gereği size verilirse dünya ve ahiretin hayrı verilmiş olursunuz.” (Buhari, Edebulmufred 633)

Bilakis insanın dünya hayrını istemesine yönelik kesin deliller mevcuttur:

Aişe r. anha’dan rivayet edildiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem kendisine şu duayı öğretmiştir: “Allah’ım! Ben senden hayrın her çeşidinden isterim; acil olanı ve acil olmayanı, bilebildiğim hayrı ve bilemediğim hayrı. Acil olan ve acil olmayan, bilebildiğim ve bilemediğim şerrin hepsinden sana sığınırım. Allah’ım! Senin kulun ve peygamberin Sen'den istediği hayır çeşitlerinden ben de isterim ve senin sevgili kulunun/peygamberinin sana sığındığı şerlerden sana bende sığınırım. Allah’ım! Şüphesiz ben senden cenneti ve (beni) cennete yaklaştırıcı söz ve amelde muvaffak olmayı isterim. Cehennem ateşinden ve (beni) ona yaklaştıran söz veya amelden de sana sığınırım. Benim için hükmettiğin her kaza ve kader hükmünü hayırlı kılmanı senden dilerim.” (İbn Mâce 3846, Elbani sahih dedi)

Enes r.a şöyle dedi: Bir gün Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem’in yanında ben, annem ve teyzem Ummu Haram vardık. Rasulullah: “Size namaz kıldırayım mı?” dedi. Namaz vakti değildi. (Rivayet esnasında: “Enes’i nereye yerleştirdi?” diye sordu. “Sağına.” diye cevap aldı.) Bize namaz kıldırdı ve bize dünya ve ahiret hayrından dileyerek dua etti. Annem: “Ey Allah’ın Rasulü! Bu senin küçük hizmetçindir, ona da dua eder misin?” Bana da tüm hayrın çeşitleriyle dua etti ve duanın sonunda şöyle dedi: “Allah’ım! Ona çok mal ve çocuk ver. Ve bereketli kıl.” (Buhari, Edebulmufred 88, Elbani sahih dedi)

İkincisi:

Bu konuda kötü görülen durum iki husustur:

1-Dünya’nın kulun en önemli hedefi olması, sadece dünya için çalışması ve ahiret için hiçbir çaba sarf etmemesidir. Tüm dua ve isteklerinin sadece dünya için olmasıdır.

Ubey b. Ka’b r.a’dan rivayetle Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle dedi:

″Bu ümmet yücelme, zafer ve yeryüzünü ele geçirme ile müjdelenmiştir. Onlardan her kim ahiret amelini dünyâ için işlerse, onun ahirette hiçbir nasibi yoktur. ″ (Ahmed 21223 Elbani sahih dedi.)

Zeyd b. Sabit r.a’dan rivayetle Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem’in şöyle dediğini işittim:

Her ki­min kaygısı dünya olursa Allah, onun fakirliğini iki gözü arasında kılar ve iki yakası bir araya gelmez, perişan olur. Zaten kendisine de takdir edilen şey gelir, daha fazlası gelmez. Kimin kaygısı ahiret olursa Allah onun zenginliğini kalbinde kılar, iki yakasını bir araya getirir ve dünya ona boyun eğerek gelir.” (İbn Mâce 4105, Elbani sahih dedi)

Bu nedenle Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem’in dualarından biri de dünyanın kişinin en önemli derdi ve amacı olmamasını dilemesiydi.

 İbn Ömer r.a.’dan rivayete göre Rasûlullah s.a.v, bir toplantıdan kalkmadan önce mutlaka ashabına şu duayı yapardı:

“Allah’ım sana karşı işlenecek günahlarla aramızda perde olacak korkundan, bizi Cennetine ulaştıracak kulluğundan, dünya musibetlerine karşı tahammülümüzü kolaylaştıracak güçlü bir iman nasip et. Allah’ım bizi yaşattıkça kulaklarımız, gözlerimiz ve gücümüzden bizi faydalandır. Aynı şeyleri soyumuza da nasip et. Bize zulmedenlerden intikamımızı al. Düşmanlarımıza karşı bize yardım et. Bize dinimizde musibet verme. Dünyayı en büyük gayemiz eyleme. Dünyalık bilgilerle de sonumuzu getirme. Bize acımayanları üzerimize güçlü ve kuvvetli kılma.” (Tirmizî 3502, Elbani sahih dedi)

2-Dünya sevgisinin kula musallat olması, helal ve haram ayrımı yapmadan dünyayı talep etmek.

Ebu Umame r.a’dan rivayetle Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle dedi:

"Rûhu'l-Kudus benim kalbime şunu üfledi: Hiçbir nefis ecelini tamamlamadan ve rızkının tamamını almadan ölmez. O halde dikkat edin, Allah'tan korkun ve rızık arama hususunda güzel davranın. Rızkın gecikmesi sizi mâsiyetle rızkı talep etmeye yöneltmesin, Allah katındakine ancak ona itaatle ulaşılır." (Ebu Naim, el Hilye 26/10, Elbani sahih dedi)

Bu iki mana gereğince Ahireti bırakıp dünyayı düşünmek, helal ve haram ayrımı yapmaksızın dünyayı talep etmek ve sadece dünyalık işler için dua etme kötü bir husustur.

Ebu Muaviye el Esved şöyle dedi: “Her kimin en büyük derdi ve amacı dünya olursa kıyamette sıkıntısı uzun olur.”

Mesleme bin Abdulmelik şöyle dedi:

Ahirette en az sıkıntılı insanlar, dünyada en az sıkıntılı olanlardır. (İbn Ebu Dunya, Zemmiddünya 283-284)

Özetle:

Soruda geçen ifade Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem’den rivayet edilmemiştir. Ayrıca dünya hayrı için dua edilmesine yasak gelmemiştir. Buna ek olarak dünya nimetleri talep etmenin üzüntü getireceği de doğru değildir. Ancak yasaklanan husus, helal haram ayrımı yapmaksızın ve ahireti düşünmeden sadece dünyayı talep etmektir.

En iyisini Allah bilir.

Kaynak: İslam Soru-Cevap Sitesi