Cuma 21 Cemaziyel-Evvel 1446 - 22 Kasım 2024
Türkçe

Kur’an-I Kerim’in Fiziksel Ve Ruhsal Hastalıklara Şifa Olduğuna Dair Delil

Soru

Bir fetvada Kur’an-ı Kerim’in fiziksel ve ruhsal hastalıklara şifa olduğunu okumuştum. Bunun delili nedir? Kur’an-ın kellik için şifa olması nasıl olur?

Cevap metni

Allah’a hamd olsun.

Birincisi:

Yüce Allah’ın bildirdiği gibi Kur’an, şifadır: “Biz Kur’an’dan, mü’minler için şifa ve rahmet olacak şeyler indiriyoruz. Zalimlerin ise Kur’an, ancak zararını artırır. (İsra 82)

Şüphesiz bu şifa, fiziksel ve ruhsal hastalıkları kapsar. Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem kendi üzerine okur ve hasta olan ailesine de Falak ve Nas surelerini okurdu. Bunun faydası olmasaydı bunu yapmazdı.

Âişe r.a’dan rivayet edildiğine göre

Ailesinden biri hastalandığı vakit Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) muavvizâti okuyarak onun üzerine üfürürdü. Vefat ettiği hastalığa yakalandığı vakit ben de onun üzerine okur,  üfürürdüm ve onu kendi eliyle mesh ederdim. Çünkü onun eli benim elimden daha bereketliydi. (Muslim 2192)

Aişe r.a’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem Aişe’nin yanına girdiğinde bir kadını tedavi ediyor veya rukye yapıyordu. Rasulullah şöyle dedi: “Onu Allah’ın kitabıyla tedavi et”

İbn Kayyım Rahimehullah şöyle dedi: “Biz Kur’an’dan, mü’minler için şifa ve rahmet olacak şeyler indiriyoruz. Zalimlerin ise Kur’an, ancak zararını artırır. (İsra 82)

Bu ayetteki: “min” edatı cins/tür beyanı için olup tab’id / bazısı ifadesi değildir. Yüce Allah şöyle demiştir: “Ey insanlar! İşte size Rabbinizden bir öğüt, kalplere bir şifâ ve inananlar için yol gösterici bir rehber ve rahmet (olan Kur’an) geldi”  (Yunus 57)

Böylece Kur’an, tüm beden ve kalbi hastalıklara tam bir şifa kaynağıdır. Ancak herkes şifalanmaya ehil veya muvaffak olmayabilir.

Hasta; Kur’an ile tedaviyi gerektiği gibi güzel bir şekilde yapar, kesin bir inançla şartları yerine getirerek, sağlam bir iman ve samimiyetle hastalığına uygularsa mutlaka şifa meydana gelir.

Neden olmasın bu Kitap Alemlerin Rabbi olan Allah’ın konuşmasıdır. Şayet bu Kur’an dağlara indirilse onları parçalardı.

Fiziksel ve ruhsal her türlü hastalığın Kur’an’da mutlaka şifası vardır. Ancak bu ilme herkes muvaffak olmaz. (Zad el Mead 4/322)

Zad el Mead 4/22’de şöyle demiştir: Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem’in hastalıklara tedavisi üç şekildeydi:

Birincisi: Doğal ilaçlar

İkincisi: İlahi ilaçlar

Üçüncüsü: Her iki yöntemin birleşimiyle.

Akrep sokmuş birisine Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem’in Fatiha ile rukye edilmesine yönelik rehberliği (4/162)

"Bir grup sahâbî çıktıkları yolculukta Arap kabilelerinin birisinin yanından geçerlerken onlardan kendilerini misafir etmelerini istediler. Fakat kabile onları misâfir etmediler. Bir ara kabile reisini bir akrep soktu. Kabilenin fertleri onu tedavi etmek için her yola başvurdular ama hiçbir şeyden sonuç alamadılar.

Aralarından birisi:

- Şu konaklayan insanlara gidip de sorsanız, belki onlardan birisinin yanında fayda verecek bir şey vardır, dedi.

Bunun üzerine yanlarına gittiler ve:

- Ey topluluk! Efendimizi akrep soktu. Her yola başvurduk ama ona hiç bir şey fayda vermedi. Sizden herhangi birinizde efendimize fayda verecek bir şey var mı? dediler.

Bir sahabi:

- Evet, Allah'a yemîn ederim ki ben rukye (Kur'an ile tedavi) yapabilirim. Ancak biz sizden bizi misafir etmenizi istedik, fakat siz bizi misafir etmediniz. Bize bir karşılık belirlemediğiniz sürece size rukye yapmam, dedi.

Sonunda onlarla bir koyun sürüsü üzerinde anlaştılar. Sahâbî kabile reisine gidip Fâtiha sûresini okuyup adamın üzerine üflemeye başladı. Adam, devenin bağından çözülüşü gibi, sanki hiçbir şey olmamış gibi birden hızla yürümeye başladı. Bunun üzerine kabile fertleri, üzerinde anlaşılan koyun sürüsünü onlara verdiler.

Sahâbeden bazıları birbirlerine:

- Sürüyü aranızda paylaşın, dediler.

Fakat rukye yapan sahâbî :

- Hayır. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in yanına gidip olup biteni ona anlatıncaya kadar paylaşmayın, bakalım bize ne buyuracak? dedi.

Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in yanına gidip olup bitenleri anlattılar.

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-:

- Onun (Fâtiha Sûresi'nin) rukye olduğunu nereden bildin? buyurdu. Sonra

- İyi yapmışsınız (onu alın ve) aranızda paylaşın, bana da bir pay ayırın, buyurdu.

İbn Mace sünen’inde Ali r.a, Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem’in şöyle dediğini rivayet eder: “En hayırlı ilaç Kur’an’dır”

Bazı sözlerin kanıtlanmış özellikleri ve faydaları olduğu biliniyor, peki  Âlemlerin Rabbi olan Allah’ın sözleri hakkında ne düşünmeliyiz? Şüphesiz Allah herkesten üstün olduğu gibi konuşması da yaratılmışların konuşmasından daha üstündür. Şüphesiz O’nun kelamı tam şifa, sonsuz faydalı, nuru ile hidayet edici ve herşeye rahmettir. Bir dağa indirilse O’nun yüceliği ve heybetine karşı dağ parçalanırdı.

Yüce Allah şöyle dedi: “Biz Kur’an’dan, mü’minler için şifa ve rahmet olacak şeyler indiriyoruz. Zalimlerin ise Kur’an, ancak zararını artırır. (İsra 82)

Buradaki “min” edatı cins/tür beyanı için olup tab’id / bazısı ifadesi değildir. Bu görüş daha doğru olup şu ayete benzemektedir:

Allah, içlerinden iman edip salih amel işleyenlere bir bağışlama ve büyük bir mükâfat vaad etmiştir. (Fetih 29)

Ayetten anlaşıldığı gibi “min” burada bazılık ifadesi değil tüm iman edip salih amel işleyenleri kapsar. Peki Kur’an, Tevrat, İncil ve Zebur’dan onun gibi indirilmeyen Fatiha suresinin üstünlüğüne ne demeli?! Bu öyle bir sure ki Allah’ın asıl isimlerini kapsamıştır: Allah, Rab, Rahman. Rububiyet ve uluhiyet tevhidini içermiş, Allah’ın yardımını ihtiyaç duyulduğu, hidayet talebi ve bunların sadece yüce Allah’tan istenildiği zikredilmiştir.

Müellif şöyle devam eder.

Mekke’de bulunduğum bir vakitte hastalandım, ne doktor ne de ilaç buldum. Ben de Zemzem suyun üzerine defalarca Fatiha’yı okur ve içerdim. Bunun sonucunda tam şifa buldum, böylece birçok ağrı ve hastalıkta bu uygulamaya itimat eder ve çokça istifade ederdim.

Şeyh b. Baz Rahimehullah şöyle dedi:

Yüce Allah indirdiği her hastalığa karşı mutlaka ilacını da indirir. Bunu bilen bilir bilmeyen bilmez. Yüce Allah Nebi s.a.v’in üzerine indirdiği Kitap ve Sünnette insanların şikayet ettikleri her türlü fiziksel ve ruhsal rahatsızlıklara ilaçtır. Şüphesiz  sayısız fayda görülmüştür. (3/453)

İkincisi:

Kur’an ile fiziksel hastalıkların tedavi edildiği ve tecrübe edildiği uygulamalardan biri de: Bir takım ayetler bir kâğıda yazılır ve suya koyulduktan sonra su ile tedavi edilir.

İbn Kayyım Rahimehullah şöyle dedi: Bazı selefler Kur’an bazı ayetleri kağıda yazılıp içilmesini uygun görmüşler. Nitekim bu Allah’ın içinde kıldığı şifadandır.

Doğumu kolaylaştırmak için: Temiz bir kaba İnşikak suresinin ilk beş ayeti yazılır. Hamile kadın bundan içer ve karnı üzerine dökülür.

İbn Teymiye Rahimehullah burun kanaması için alnına Hud suresinin 44. Ayetini yazardı. Ve şöyle dediği aktarılmıştır. Ben bunu birden fazla kişiye yaptım ve iyileşmiştir. Ancak bazı cahiller yaptığı gibi kan ile yazılmaz. Çünkü kan necistir.

Diş ağrısı için: Ağrı oluşan tarafın yanak üzerine şöyle yazılır:

قُلْ هُوَ الَّذِي أَنْشَأَكُمْ وَجَعَلَ لَكُمُ السَّمْعَ وَالْأَبْصَارَ وَالْأَفْئِدَةَ قَلِيلًا مَا تَشْكُرُونَ

veya isterse:   

 وَلَهُ مَا سَكَنَ فِي اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ

Bunu yazabilir.

Apse için:

وَيَسْأَلُونَكَ عَنِ الْجِبَالِ فَقُلْ يَنْسِفُهَا رَبِّي نَسْفًا * فَيَذَرُهَا قَاعًا صَفْصَفًا * لَا تَرَى فِيهَا عِوَجًا وَلَا أَمْتًا

Yazılabilir.

Üçüncüsü:

Kur’an ile kellik tedavisini duymadık. Ancak yukarıda zikrettiğimiz gibi Kur’an şifadır. Kesin bir inanç, azim ve samimiyetle Allah’a yakarırsanız şifanın yüce Allah katından olduğunu unutmayın. Şifa Allah’ın iradesi ve kudretiyle meydana gelmektedir. Diğer yandan bilindiği gibi birçok tıp ilaçları kullanıldığı halde şifa oluşmayabilir. Şifa Allah’tandır.

En iyisini Allah bilir.

Kaynak: İslam Soru-Cevap Sitesi