Allah’a hamd olsun.
Birincisi:
Sehiv secdesi selamdan önce mi yoksa sonra mı konusunda ilim ehli ihtilafa düşmüştür. Ancak tercihli görüşe göre namazda fazlalık selamdan sonra sehiv secdesi gerektirir. Namazda eksiklik ise selamdan önce secde gerektirir. Şüphe olduğunda ise şu detaya göre hareket edilir:
Bir ihtimal daha ağır basarsa selamdan sonra secdeye gider. Şayet tercih edemezse selamdan önce secdeye gider. Bu konu (12527 ) nolu sorunun cevabında açıklanmıştır.
İkincisi:
Birinci oturuş ve teşehhüd, alimlerin tercihli görüşüne göre namazın vaciplerindendir. Çünkü Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem bunu yapardı ve “namaz kıldığımı gördüğünüz gibi kılın” demiştir. Birinci teşehhüdü terk ettiğinde sehiv secdesine gitmiştir. Her kim bilinçli terk ederse namazı bozulur. Her kim unutarak terk ederse selamdan önce sehiv secdesiyle namazını onarır.
Üçüncüsü:
Sehiv secdesi ister selamdan önce olsun ister sonra olsun teşehhüd tekrar okunması meşru değildir. Bu konu (7895) nolu sorunun cevabında açıklanmıştır.
Dördüncüsü:
Sehiv secdesi namazda secdeler gibi eda edilir. Yedi kemik üzerine secde edilir ve “Subhane Rabbiye el Ala” okunur. Her iki secde arasında “Rabbi iğfir li, Rabbi İğfir li” denir. Sehiv secdesi için özel bir zikir olmadığını alimler ikrar etmiştir.
El Merdavi, el İnsaf 2/159:
Sehiv secdesinde ve secdeden kalkarken namaz secdesinde olduğu gibi zikir yapılır hareket edilir.
El Ramli, Nihayet el Muhtac 2/88:
namaz secdelerinde vacip ve sünnetlere riayet edildiği gibi iki sehiv secdelerinde, alnı yere yapıştırma, tuma’nine/sükunet ve iki secde arasında iftiraş gibi konulara riayet edilir.
Bazı fıkıh alimleri sehiv secdesinde: “Subhane men le yeshu vele yenemu” denmesini mustehap görürler. Ancak bunun bir delili yoktur. Meşru olan namaz secdesinde söylenen zikri söylemektir.
İlim ehlinin diğer sözleri (39399 ) nolu sorunun cevabında zikredilmiştir.
En iyisini Allah bilir.