Allah’a hamd olsun.
Bu akıntı kadınlardan çok defa gelen bir şeydir. Bu temizdir necis değildir. Bundan dolayı gusül almak da gerekmez. Bundan dolayı yalnızca abdest bozulur.
Şeyh İbn Useymin rahimehullah’a buna dair soruldu, o da şöyle cevapladı:
“Araştırma sonrasında bende oluşan kanaat şudur ki kadından çıkan akıntının mesaneden çıkmadığı yalnızca rahimden çıktığı bir durumda bu akıntı temiz olur. Temizlik açısından akıntının hükmü budur. Yani temizdir elbiseyi de bedeni de kirletmez. Ancak abdest açısından bunun hükmü abdesti bozan bir şey olmasıdır. Fakat kadında devamlı olması durumunda bu akıntı abdesti de bozmaz. Lakin kadın yalnızca vakit girdikten sonra abdest almalıdır. Ancak (akıntı) kesik kesik olduğu ve onun genelde namaz vakitlerinde kesilmesi/durması olduğu takdirde ise bu kadın vaktin çıkmasından endişe etmediği sürece namazını akıntının kesildiği zamana kadar erteler. Şayet vaktin çıkmasından endişe ederse de abdest alır, akıntıyı engellemek için gerekli tedbiri alır ve namazını kılar. Az olanıyla çok olanı arasında bir fark yoktur. Çünkü bunun tamamı da avret mahallinden çıkmaktadır. Dolayısıyla bunun azı da çoğu da abdesti bozar.” (Mecmûu Fetevâ İbn Useymîn, 11/284)
(Abdesti) Muhafaza etmesinin anlamı; kadının fercinin üzerine bir bez bir pamuk yahut bunun benzeri bir şey koymasıdır. Böylelikle bu akıntının çıkmasını azaltmış ve onun elbiseye, bedene yayılmasını engellemiş olsun.
Bunun üzerine bu akıntı nedeniyle gusül almak vacip değildir. Oruca bir etkisi de olmaz. Namaz açısından ise akıntının sürekli olması durumunda her namaz için vakit girdikten sonra abdest almak vacip olur.
Allah en iyisini bilir.